"الرشاوي" - Translation from Arabic to Turkish

• rüşvet
• rüşvetler
• rüşvetlerden
• rüşvetin
• rüşvetten
• rüşvetleri
• rüşvetlerin

Kocanızın oyunu lobi yaparak etkilemek için rüşvet aldığınızı doğrulayabilir misiniz?
هل تفسرين أخذ الرشاوي من رجال الأعمال لجعل زوجك يصوت لهم

Eğer oğlum rüşvet isteyecekse bunu en doğru şekilde yapacak.
إن كان ابني ذاهب لجمع الرشاوي فسيفعل هذا بالطريقة الصحيح

Yani, merhamet dilemek, rüşvet teklif etmek ve cinsel hediyeler gibi mi?
أتعني الرجاء للرحمة و عرض الرشاوي و الخدمات الجنسية؟ و ما شابه؟

Yani mezar yağmalamak için rüşvet alıyorsun ama benim saygı göstermem gerekiyor.
اذن انت تقبل الرشاوي لنبش القبور و انا يجب ان اظهر الاحترام

Sırayı atlamak için rüşvet veriyorlardı, bu uzun sırayı.
كانوا يدفعون الرشاوي ليتخطوا الطابور، الطوابير الطويلة.

Nedeni, Dünya Bankası'nın üyelerinin -Almanya dahil- dış ülkelerde rüşvet vermenin normal olduğunu düşünmeleriydi.
السبب كان أن أعضاء البنك الدولي يعتقدون أن الرشاوي الأجنبية شئ عادي بما فيهم ألمانيا.

rüşvet, 40.000 tane araba... İnsanların canına tak etti.
الشعب منزعج من الرشاوي و 40 ألف سيارة، وما شابه

Size söyleyeyim, bol bol da rüşvet verildi. Hem de yüksek yerlere.
ويمكنني أن أقول لك، أن الرشاوي كانت قد قدمت وفي الأماكن العليا أيضاً

Birkaç yıl önce beni tutukladılar ve rüşvet vermedim diye aynen kodese tıktılar.
قبضوا عليّ منذ سنتين، ورموني في السجن لرفضي دفع الرشاوي لهم

Devlin'in atılmasına az kaldı, rüşvet almak, yalan, dolandırıcılık, haraç almak davaları yüzünden.
حسناً ، دفلين على وشك الخروج من المكتب أعني إنهُ في مُحاكمة لآخذه تلك الرشاوي للكذب,والاحتيال والابتزاز

Eğer hiç almadıysan, rüşvet sevmediğini nereden biliyorsun?
كيف تعرف أنك لا تحب الرشاوي لو لم تجرّبها قط؟

Sanatımı icra ediyorum ve kazanacağım Hem de hiç bir rüşvet olmadan
أَعْرِفُ فنّي و سأَكْسِبُ بدون دفع او تلقي الرشاوي

Ucuz politika. Bize rüşvet getirmeyecek.
انها سياسة رخيصة انها لن تجلب لنا تلك الرشاوي

Jang Choon-sup rüşvet almak suçundan tutuklandı.
السيد جانغ شون سوب تكت إدانته بتهمة تلقي الرشاوي.

Bir kamptan zina yaparak kaçmak için çok yaşlı hale geldiğinde rüşvet için para biriktirmeye başladı.
لذا عندما كبرت بما يكفي للهروب من المخيّم بدأت تجمع المال لأجل الرشاوي

Aynı rüşvetler ve para yedirmeler ve masa altında gerçekleşen diğer şeyler hepsi özel sektörde oluyor.
نفس الرشاوي والأمور التي تجري تحت الطاولة، كلها تحدث في القطاع الخاص.

Nass beni sorguladığında babamın sana ödediği bütün rüşvetlerden bahsedeceğim.
عندما يستجوبني "ناس", ساخبره .عن الرشاوي التي يدفعها لك ابي

Alacağımız rüşvetin belirlediğimizden daha fazla olması gerek.
الرشاوي التي كان عليّ عملها كانت أغلى بكثير من الأصلي الذي قدرتُه.

Yarım saat önce, bir büyük jüri Meclis Üyesi Gibbons'ın aleyhinde, rüşvetten adam öldürtmeye kadar 30'dan fazla suçla ilgili dava açılmasına karar verdi.
قبل نصف ساعة أعلنت الهيئة العليا تسليم لائحة اتهام تحتوي على أكثر من 30 تهمة من الرشاوي إلى التآمر بارتكاب جريمة قتل

rüşvetleri peçete dağıtır gibi verir diyorlardı.
الإشاعة تقول أنه يدفع الرشاوي مثل الحلويات

rüşvetlerin nerden geldiğini göremiyorum ama onun yerine Friedkin'in davranış biçimini gözden geçiriyorum.
لا يمكننـي معرفـة من أيـن أتت الرشاوي الآن أبحـث في تصرفات (فريدكيـن) الماليـة