"الرصين" - Translation from Arabic to Turkish

    • ayık
        
    • ayıksın
        
    Daha önce hiç, bir Keçi Yurdu partisini ayık geçirdiğimi sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن لدي في أي وقت مضى والماعز منزل حزب الرصين.
    Bir kere, onu ayık şekilde tutmak için artık para almadığını ona söylemedin. Open Subtitles لشيء واحد، لم تكن قد قال له أنك لم تعد كونها المدفوعة لتكون بمثابة رفيقه الرصين.
    ayık arkadaşım olarak değil, arkadaşım olarak. Open Subtitles بلدي ليس كما الرصين ، رفيق ولكن كما رفيقي.
    Rehabilitasyona ayık gitmek tenis dersine raketsiz gitmek gibi bir şey. Open Subtitles وعند وصوله الرصين اعادة التأهيل مثل تظهر إلى درسا للتنس دون مضرب.
    Bu şehirde ayık beyaz bir doktor isterseniz, bu pahalıya mal olur. Open Subtitles إذا كنت ترغب في الأبيض الرصين الطبيب في هذه المدينة، انها سوف يكلفك ثروة.
    Eğer öleceksem, ayık kafayla ölmeyeceğim tamam mı? Open Subtitles إذا أنا الموت، أنا لا يموت الرصين سخيف، حسنا؟
    Maalesef, önümüzdeki 8 saat için ayık olmalıyım. Open Subtitles أنا أخشى أن يكون رسميا الرصين الآن لمدة ثماني ساعات.
    24 saat ayık kalamıyormuş. Open Subtitles وقال انه لا يمكن وضع 24 ساعات معا الرصين.
    Evet ama ancak 6 aydır ayık olan birinin evine uyuşturucuyu o getirdi. Open Subtitles نعم، لكنه جلب الأدوية لأكثر من شقة من شخص كان بالكاد ستة أشهر الرصين.
    ayık olmanın en iyi taraflarından biri de gerçekte ne kadar kabiliyetli olduğumuzu öğrenmek. Open Subtitles واحدة من أفضل أجزاء من البقاء الرصين هو تعلم ما نقوم قادرة حقا.
    - Jim Atwood ile kavga ederken ayık mıydın yani? Open Subtitles لقد كنت الرصين عندما كان لديك معركة مع جيم أتوود؟ نعم.
    Biliyor musun, harekete geçmek yerine kendine yüklenmektense ayık olduğun ve bir sesin olduğu için için minnettar ol. Open Subtitles أنت تعرف، بدلا من ركل نفسك لعدم اتخاذ إجراء بعد ذلك، نكون ممتنين أن كنت الرصين الآن
    Senin gibi ayık birine çok uygun olan bir içkim var. Open Subtitles الاستماع... لقد حصلت للتو على شيء لساخر الرصين...
    Ve ben de bu konuşmada birinin ayık olması için ısrar ediyorum. Open Subtitles وأنا أصر واحد على الأقل هنا هو الرصين.
    Adam belki dokuz dakikadır falan ayık. Open Subtitles لقد الرجل الرصين ربما تسع دقائق.
    Ayrıca AA toplantılarının benim için ne kadar önemli olduğunu anlamama sebebinin ayık olmadan önce nasıl olduğumu bilmemen olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا أيضا أعتقد أن السبب كنت لا يفهمون مدى أهمية AA هو لي ولأنك لا تعرف ما كان مثل قبل وصلت الرصين.
    Vay canına. Çok ayık görünüyorsun. Open Subtitles نجاح باهر، كنت تبدو الرصين جدا.
    Açık gözlü Ted. ayık Ted. Open Subtitles تيد واضح العينين تيد الرصين
    Parti yapacağız ama ayık kalacağız. Open Subtitles نحن حزب, لكن نبقى الرصين.
    ayık kalmalıyız, daha fazla içki yok. Open Subtitles الرصين. أبدا أكثر من ذلك.
    ayıksın sanıyordum. Open Subtitles أظن أنك الرصين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more