Bu zavallı, aç Bebek için biraz süt verir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنكِ إعطاؤنا بعض اللبن لهذه الرضيعة الجائعة؟ |
Bu küçük, kız Bebek doğunca, yardımına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | عندما عندي هذه الرضيعة الجديدة، سأحتاج إلى مساعدتك، اوكي؟ |
Çekil şurdan, Açlıktan ölüyor. Hayır, Bebek olmaz... | Open Subtitles | أحضريها إلى هنا لأنها تتضور جوعاً لا لا ، ليس الرضيعة .. |
Karaciğerdeki problem bebeğin kan basıncını tek başına etkilemez. | Open Subtitles | لن تعبث مشكلة الكبد وحدها بضغط الدّم لدى الرضيعة |
Dr. Cheng bebeğin karaciğerinde vasküler bir malformasyon tespit etti. | Open Subtitles | لقد اكتشفت تشوّهاً وعائيّاً بكبد الرضيعة |
İkinci bebeği öldüğünde ellerimde tuttum. | Open Subtitles | حملت الرضيعة الثانية بين ذراعاي عندما ماتت |
Bebeğe steroid, anti anjiyogenez ve dopamin vermeye başlasak nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو باشرنا مع الرضيعة بالستيرويدات والعوامل المضادّة للأوعية والدوبامين؟ |
Bu Bebek en fazla kaç yapıyor küçük fare? | Open Subtitles | كم يمكن لهذه الرضيعة ان تحمل من الفأران الصغيرة |
Orası Hemingway'in favori restoranıydı, Bebek domuzuyla meşhurdu, ve Hilda çok sarhoş olmuştu ve benimle domuz leşini tüm yemek salonu boyunca sürekleyebileceğine dair bahse girmişti ve bahsi kazandı. | Open Subtitles | كان المطعم المفضل لهمينغواي مشهور بخنازيره الرضيعة وثملت هيلدا كثيراً حينها. وراهنتني أنها تستطيع سحب جثة الخنزير |
Ve bu Bebek, tüm diğer bebekleri kendinden nefret ettirecek bir şey yapacak. | Open Subtitles | وهذه الرضيعة ستقوم بشيء لتجعل كل الرضع الأخرين يكرهونها |
Bebek yoğun bakım ekibini çağırın. Bebek hipoksik. | Open Subtitles | اتّصلن بالعناية الفائقة للمواليد تعاني الرضيعة نقصاً بالأكسجين |
Ya annenin kanı özeldir ve spesifik bir şeyi tedavi ediyordur ki bunun anlamı Bebek hastadır. | Open Subtitles | إما أنّ دم الأم مميز وهذا يعني أنّه يعالج شيئاً معيناً وهذا يعني أنّ الرضيعة مصابة بمرض |
Leydi Gaga sana karşı olabilecek en büyük tehlike ile tanış: Bebek Googoo. | Open Subtitles | لايدي غاغا, إليك منافستك الكبيرة الرضيعة غوغو |
Kazıp çıkardığınız ölmüş Bebek siyahiymiş. | Open Subtitles | تلك الرضيعة المتوفاة التي وجدناها كانت بشرتها سوداء |
bebeğin karaciğer hasarı çok ileri düzeyde. | Open Subtitles | تضرر كبد الرضيعة بالغ للغاية د. |
bebeğin oksijen saturasyonu yükseliyor. | Open Subtitles | تشبع الأكسجين لدى الرضيعة صامد |
Bu da bebeğin kanında basit bir eksiklik olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | وهذا يعني أنّ الرضيعة مصابة بعوزٍ بسيط |
Korkarım ki bu yeterli değil. Memur bey, bebeği tutuklayın. | Open Subtitles | أخشى أن هذا غير كافي أيها الضابط، اعتقل الرضيعة |
O kadın ve bebeği için ne kadar suçlu hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرف انك تشعر بالذنب بشان المرأة وطفلتها الرضيعة |
Una bilmiyordu ama, onun bebeği 400 yıl boyunca doğacak ilk bebeğimiz olacaktı. | Open Subtitles | طفلتها الرضيعة سَتَكُونُ واحدة من أوّل الأطفال الجدّد خلال 4 مائة سنةِ |
Bebeğe başkasının kanını verip düzelecek mi bakalım. | Open Subtitles | لنربط الرضيعة بشخصٍ آخر ونرَ إن كانت ستتحسّن |
Yavru Çin timsahları içgüdüsel olarak, yuvanın dışına kendilerini bekleyen dış dünyaya doğru yöneliyorlar. | Open Subtitles | التماسيح الصينية الرضيعة تتجه بغريزتها إلى الأعلى بإتجاه سطح العش حيث العالم الجديد بإنتظارها |
Neden geçmişe gidip Bayan Halpern'la bebeğini kurtarmıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تعود في الزمن لإنقاذ السيدة هوبيرن وطفلتها الرضيعة ؟ |