| Yoldaş Stalin nükleer bomba hakkında ne biliyorsan anlatmanı istiyor. | Open Subtitles | الرفيق ستالين يرغب بمعرفة كل شئ تعرفه عن القنبلة النووية |
| Yoldaş Stalin size son bir çağrı yapıyor. | Open Subtitles | الرفيق ستالين اهداكم أياها ويطلبكم في الاستدعاء الاخير |
| Bu nedenle, Yoldaş Stalin, artış emretti. | Open Subtitles | نتيجة لذلك، الرفيق ستالين يطلب زيادة في الإنتاج |
| - Bu nedenle Yoldaş Stalin size traktör getirdi modern aletler, sorumluluklarınızı yerine getirmenizi sağlar. | Open Subtitles | لهذا السبب أتى الرفيق ستالين لكم بالجرارات الزراعية. ميكانيكية متطوّرة تعني أن تتحمّلوا مسؤولياتكم. |
| Sevgili Yoldaş Stalin, bize şeker gönder! | Open Subtitles | سيدنا الرفيق ستالين أرسل لنا حلوى |
| Babam hastanenin baş hekimi olunca Yoldaş Stalin'e yazdı ne yazık ki, o, bu konuyu çözemeden öldü. | Open Subtitles | عندما ترقى أبّي إلى مدير مستشفى "كتب إلى الرفيق "ستالين من المُحزن أنه مات قبل أن يتدخّل |
| Yoldaş Stalin çok hayal kırıklığına uğradı. | Open Subtitles | وأصيب الرفيق ستالين بنوع من خيبة الأمل |
| Çok yaşa Yoldaş Stalin! | Open Subtitles | يعيش الرفيق ستالين |
| Yoldaş Stalin, hatalara tahammül etmez. | Open Subtitles | الرفيق "ستالين" لا يفسح مجالاً للخطأ |
| Yoldaş Stalin sizlere acıdığından halkın olası öfkesinden sizleri uzaklaştırarak buraya yerleştirdi. | Open Subtitles | الرفيق (ستالين) قد رحمكم، بإخفاءكم هُنا من غضب الشعب. |
| Konuşmalarına istinaden partiye karşı ve özellikle halkın lideri Yoldaş Stalin'e karşı olduğunu anladım. | Open Subtitles | ... مِن خلال مُحادثتنا ، قد علمتُ بأنهُ يُريّد الإنقلاب على الحزب ،وخصوصاًعلىقائدالحزبالسوفياتي... . (القائد (الرفيق ستالين |
| Yoldaş Stalin'le görüşmek istiyordum. | Open Subtitles | أريد الرفيق (ستالين) |
| Yoldaş Stalin'in sözü bu. | Open Subtitles | الرفيق (ستالين) قال ذلك. |