| Senin için zor olduğunu biliyorum ama oraya koşmak zorundayız. | Open Subtitles | أعلم أن هذا صعبٌ عليكِ, ولكن يجب علينا الركض الأن. |
| Andy, kural iki, evde koşmak yok. O bir oyuncak. | Open Subtitles | آندي، القاعدة الثانية، ممنوع الركض في المنزل. |
| Biz uçağa ulaştığımızda, var gücünüzle Koşmaya başlayın. Sizi koruyacağız. | Open Subtitles | أمَن لنا الحماية لنصف الطريق وعندما تسمع الرشاشات أبدأ الركض ونحن سنحميك |
| Gelecekte, hepimiz koşu gibi genel aktivitelerde dış iskelet giyiyor olacağız. | TED | في المستقبل سنرتدي كلنا الهياكل الخارجية في نشاطات إعتادية مثل الركض |
| Defansı yararak geçmeyi, herkesten hızlı Koşmayı, taraftarın bağırmasını nasıl sevemez? | Open Subtitles | كيف لا يعجبه الركض أسرع من المدافعين والوصول للمرمى وتشجيع الجماهير؟ |
| Belki koşmak onu bütün bunlardan uzaklaştırıyordur. | Open Subtitles | حسنا لذلك ربما الركض يمنحها وقتا للراحة من كل شيء |
| Daha seksi giyinince koşmak kolaylaşmaz. | Open Subtitles | لن يكون الركض سهلا لو ارتديت لباسا مثيراً |
| Artık atınızın arkasından koşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد على ايه حال الركض وراء حصانك |
| Bak, kemikleri hayli yaşlı ve Koşmaya çalışırlarsa kırılacaklar. | Open Subtitles | انظر، عظامهم طاعنه وستُكسر إذا حاولوا الركض. |
| Köreltilip Koşmaya zorlandılar. | Open Subtitles | الى الدرج المؤدي الى غرفة الثياب لايستطيعون الرؤية جيدا وعليهم الركض |
| Şimdi, kapı açıldığında, Koşmaya başlayacaksın. | Open Subtitles | الان عند فتح الباب اريدك ان تبدا في الركض |
| - Evet koşu yaptığı için şimdi onu kaldırıp ambulansa koyabiliyorum. | Open Subtitles | نعم ، فبفضل الركض اصبحت قادراً على رفعه إلى سيارة الإسعاف |
| Güzel. Hastayı koşu bandına çıkarın. Kalbi durana kadar yüklenin. | Open Subtitles | حسن، ضعوا المريض على آلة الركض أنهِكوا قلبه حتّى يتوقّف |
| Bir sensörünüz varsa koşu performansını ya da diz tesirini bir çift ayakkabı olma özelliğini koruyarak ölçebilir. | TED | إن كان بها مستشعر، فعليه أن يقيس أداءك في الركض أو تأثير الركب، بينما يبقى أفضل حذاء للركض. |
| Can vermeden önce kısa bir mesafe Koşmayı başardı. | Open Subtitles | تمكّن من الركض لمسافة قصيرة قبل أن يسقط. |
| Koşmayı kes, evlat. Sana kocaman sarılmak istiyorum. | Open Subtitles | . توقّف عن الركض بُنّي . أريد أن أعطيكَ عِناقاً كبيراً |
| Koşmaktan nefret ederim, bu yüzden zor olacak... ve çok çalışmam gerekecek, böylece ithaf etmiş olacağım... ve kimsenin sevmediği hastalıkların... tedavisine yardım edecek. | Open Subtitles | ، أكره الركض لذا سيكون صعباً وعليّ أن اتدرب له لذا سأكرِّس نفسي وستساعد في علاج الأمراض |
| Yerli izci der ki belki markete koşup biraz kibrit almalısın. | Open Subtitles | الدليل الهندي يقول أنه ربما عليك الركض للدكان وشراء أعواد الثقاب. |
| O halde neden Kaçmayı bırakıp kendi tarafını anlatmıyorsun? | Open Subtitles | إذن لمَ لا تتوقفين عن الركض وتخبرينني بجانبك؟ |
| Birisi ona bu kadar büyük bir popodan koşarak kurtulamayacağını söylemeli. | Open Subtitles | على أحد أن يخبره أنه لا يستطيع الركض بمؤخرة بهذا الحجم. |
| Albert, bekle. Bu kadar hızlı koşma. | Open Subtitles | ألبرت، توقف يا ألبرت توقف عن الركض بهذه السرعة |
| Ve 15 yıl boyunca jelibondan başka bir şey yemediğimden hızlıda koşamam. | Open Subtitles | ولا أستطيع الركض سريعاً بعد 15 سنة لا آكل سوى لبان الديدان |
| Tabana dalarsam, kumsala kadar koşabilirim. | Open Subtitles | لو غطست إلى القاع فسأتمكن من الركض إلى الشاطئ |
| Eşim koşuya çıkarsa birkaç gün ağrı çekebiliyor. | TED | عندما يمارس زوجي الركض يصاب أحياناً بالتهاب بسيط في الحلق. |
| Hayır sadece kaç. Alarm çalınca koş. Yangın hemen yayılmayacak kimsenin canı yanmayacak. | Open Subtitles | لا فقط أركض ، لأن إنذار الحريق سيعمل ويجب عليك الركض |
| Senin koca Amerikan aygırın nefes nefese kalıp yere yıkıldığında benim beyaz Appaloosa'm hâlâ dörtnala koşuyor olacak. | Open Subtitles | حصاني الأبيض سيظل قادراً على الركض عندما تنقطع أنفاس حصانك الأمريكي. |
| Holden aşağıya doğru koşarken oldukça iyi koşuyordun evlat. | Open Subtitles | ذلك كَانَ بَعْض الركض السريعِ أنت عَمِلتَ أسفل القاعةِ،إبني. |