"الركوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • binmek
        
    • binebilir
        
    • yolculuk
        
    • gitmek
        
    • Ata
        
    • seyahat
        
    • at
        
    • binip
        
    • binme
        
    • binmeye
        
    • otostop
        
    • gelebilir
        
    • Biniş
        
    • biner
        
    • Gezinti
        
    Ama mekanik bir boğaya binmek göründüğü kadar kolay değildir. Open Subtitles لكن الركوب على ثور ميكانيكى ليس أمرا سهلا كما يبدو
    - Bunu sırtında bir çantayla Ata binmek gibi hayal etmiştim. Open Subtitles لقد تخيلت الركوب علي ظهر حصان بحقيبة مليئة بالنبيذ تعلمين ؟
    Metroyla gideceğim. Herkes binebilir. Open Subtitles ،أنا سوف أركبُ القطار، يُمكن لأيّ أحد الركوب
    Artık bagajda yolculuk yapmaktan yoruldum. Open Subtitles أنا نوعاً ما تعبت من الركوب في الصندوق، الآن.
    Metroya binmeye yarım saat bile dayanamayan adam şimdi Union City'e gitmek istiyor. Open Subtitles أنت لا تريد الركوب ساعة أو أثنان على النفق الآن تريد الذهاب إلى إتحاد المدينة؟
    Dalgalı sulara iniş yapmak vahşi bir Ata binmeye benzer. Open Subtitles الهبوط على المياه بالموجات المتلاطمة يماثل الركوب على حصان بري
    Uzun zamandır seyahat ediyordum, at ya da tibet öküzü üzerinde, kamyonla, otostopla, İran sınırından Wakhan Corridor'un bittiği yere kadar. TED أذن كنت اسير واتنقل بواسطة الخيول, ثور التبت ,شاحنة ,الركوب صُحبة بالمجان, من الحدود الايرانية الى الاسفل,الى حافة ممر واخان
    Yağmur yağmak üzere. Arabaya binmek ister misin? Open Subtitles الان انها هتمطر هل تريد الركوب فى السيارة؟
    Bak, bence tekrar Ata binmek istiyor olman harika diyecektim. Open Subtitles فقط أردت أن أقول أنه شيء عظيمُ أن تعاودي الركوب ثانيةً
    Sen çok güçlüsün, zaten seninle birlikte binmek isteyecektir. Open Subtitles أنت قوي للغايه وسيفضل الركوب معك على أية حال
    Sabah meyve toplanması, Ata binmek için yol tarifi, öğle yemeği saat 16:00'da kokteyl, kroket... Open Subtitles جمع التوت في الصباح التوجه للممر من أجل الركوب في الظهيرة ثم في الرابعة اللعب بالكرات الخشبية
    Seni tutarsam, arabanın arkasına bir köpek gibi binebilir miyim? Open Subtitles إذا عيّنتك، أيمكنني الركوب في خلف شاحنتك مثل الكلب؟
    Evet, Jennifer Teyzem! Onun motosikletine binebilir miyim? Open Subtitles جنيفر هل أستطيع الركوب على دراجتها ؟
    Pekâlâ, iki araba hem ekonomik hem de çevresel olarak verimli değil fakat hala seninle birlikte yolculuk etmeye tercih edilir. Open Subtitles حسنا ، من الناحية الإقتصادية و البيئية قيادة سيارتين تصرف غير فعال و لكن لازلت أفضل الركوب معك.
    Altını almadan gitmek çok anlamsız. Open Subtitles ليس له أي معنى الركوب راجعا دون ذلك الذهب
    Belki de gece harika bir başlangıç yapmamıştı ama güvenlik için kampüs içi ulaşım aracıyla seyahat etmek inanılmaz bir gece yaşatmıştı. Open Subtitles إذا، ربما لم تبدأ الليلة على خير لكن المذهل ما يمكن أن تفعله ليلة من الركوب في المقعد الأمامي لعربة الحرم الجامعي في ثقتك بنفسك
    Onlara izin vermelisin. - Tek başına at sürmek tehlikelidir. Open Subtitles كلا يجب ان تدعهم - من الخطر الركوب لوحدك -
    Çünkü D trenine binip Chambers'tan aktarma yapabiliriz. Open Subtitles لأن كل ماعلينا فعله هو الركوب في القطار وتغيير ملابسنا في الغرف
    Kadın, onu havuz evinde tenis hocasıyla yakalamış at binme hocası değilmiş. Open Subtitles ...لقد أمسكت به في بيت البركة مع محترفة التنس وليس مدرب الركوب
    Yani para vermeden otostop çekmek gibi. TED لذلك نوعاً ما ، تمكنا في الحقيقة من الركوب مجاناً
    Arabada ben de gelebilir miyim? Sorar mısınız? Open Subtitles أيمكنكِ أن تسأليه إذا كان بإمكاني الركوب في السيارة لبضعة كيلومترات فقط؟
    Biniş kartın ve muhtelif kimliklerin. Open Subtitles إنّه تصريح الركوب وهويّات متنوّعة.
    O herkesten daha iyi kement atıp at biner. Open Subtitles يمكنه إمساك الحبل و الركوب أفضل من أي منهم
    Hayır, hayır. Bu ilk gelişim. Gezinti için geldim. Open Subtitles لا ، لا ، هذه أول مرة فقط أتيت من أجل الركوب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more