Bugün, robotları hayatımıza dahil etmiş durumdayız. | TED | في هذه الأيام بدأنا في رؤية الروبوتات في حياتنا |
Biz hep robotların bize bakacağını düşünüyoruz, ama onlar bunun yerine, çok çok muhtaç olan bu robotları tasarladılar. | TED | دائما كنا نعتقد أن الروبوت سيعتني بنا بدلا من ذلك صممت هذه الروبوتات في إحتياج لنا |
Mavi Maymun'daki haydut robotları temizlemen bunu başaracak kadar deli olduğumuzu düşündürdü. | Open Subtitles | الطريقة التي قاتلت فيها الروبوتات في بلو منكي جعلتني أفكر في أننا مجانين بما فيه الكفاية لأتمام هذه المهمة |
Artık robotların her yerde oldukları bir dünyaya doğru gidiyoruz. | TED | نحن نتجه الآن لعالم توجد به الروبوتات في جميع نواحي الحياة. |
Ama onlar yerine hissediyoruz, önemli olan bu. Çünkü eğer robotları bu ortak alanlara entegre etmeye çalışırsak insanların onlara diğer cihazlardan daha farklı davranacaklarını anlamamız gerek ve hatta bazı durumlarda mesela, çalıştığı robotlara duygusal olarak bağlı hisseden bir askerin vakasında olduğu gibi. Bu verimsizlikten tehlikeye kadar her şey olabilir. | TED | ولكننا نمتلك أحاسيس نحوها، وهذا شيء مهم، لأننا إن كنا نحاول دمج الروبوتات في تلك الأماكن المشتركة، يتوجب علينا أن نعلم أن الناس ستتعامل معها بطريقة تختلف عن الأجهزة الأخرى، كما في بعض الحالات، مثل الجندي الذي يصبح لديه إرتباط عاطفي مع الروبوت الذي يعمل معه، والذي يمكن أن يكون أمرًا خطيرًا أو يصبح غير فعال. |
Robotik hep birşeylerle etkileşim içinde olmakla ilgili omuştur, insanlar dışında -- tabii ki bize normal gelen sosyal bir şekilde değil ki böyle birşey insanların robotların günlük hayatımıza girmesini kabul etmesine yardımcı olurdu. | TED | هو ان الروبوتات كانت فعلا للتعامل مع الاشياء ليس الاشخاص بالتأكيد ليس بطريقة تكون طبيعية لنا و تساعد الناس كثيرا في قبول الروبوتات في حياتنا اليومية |
İnsanların, robotların dünyada yaşadığı gibi yaşamasına karar verildi. | Open Subtitles | بموجب ذلك أحكم على البشريين بالعمل كما تعمل الروبوتات في كوكب "الأرض". |
Keşfettiğim şeylerden biri de bu makineye davranışım odamdaki garip bir andan daha fazlasıydı. robotların hayatımıza giderek daha fazla entegre olduğu bir dünyada o tür bir içgüdünün sonuçları olabilir çünkü keşfettiğim ilk şey yalnız olmadığımdı. | TED | أحد الأشياء التي اكتشفتها أن طريقة تعاملي مع هذه الآلة تتعدى تلك اللحظة الغريبة التي حدثت في غرفة معيشتي، حيث أننا نعيش في عالم يتزايد به الدور الذي تلعبه الروبوتات في حياتنا، لأن غريزة كهذه يمكن أن يكون لها عواقب، لأن أول شيء اكتشفته أن هذا الأمر لاينحصر بي فقط. |
Ve iPhone'un işlemci gücünü arttırarak, kablosuz ağ kullanan, bilgisayarla görme yeteneğine sahip bir robotu, 150 dolara üretebiliriz, ki bu tutar, geçmişteki benzer robotların maliyet fiyatlarının yaklaşık yüzde biri. | TED | وبتسخير قوة معالج الآيفون، نستطيع عمل روبوت ذو قدرات لاسلكية (ًواي- فاي) ولديه القدرة على الرؤوية بـ 150 دولار، وهي واحد بالمئة مما كلفته هذه الروبوتات في الماضي. |