| Bu bana geçen hafta Grayson'ın yemekten sonra yaptığı romantik şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | إنها تذكرني بالأمر الرومانسي الذي فعلناه أنا وغرايسن الأسبوع الماضي بعد الغداء |
| Hep istediğin o romantik filmi hak ediyorsun. | Open Subtitles | إنكِ تستحقين ذلك الكتاب المتعلّق بالفلم الرومانسي الذي طالما أردتِه. |
| Her ne kadar romantik bir hoşça kal konuşması hazırlasan da... | Open Subtitles | أياً كان الخطاب الرومانسي الذي أعددته .. |
| Seni temin ederim, hayal meyal hatırladığın, trende tanıştığın tatlı, romantik adam var ya? | Open Subtitles | أؤكد لك, ذلك الرجل الذي تتذكرينه بشكل ضبابي اللطيف و الرومانسي الذي قابلته في القطار؟ |
| Burada olusturdugum romantik ortamla savasmak için bir davranis gelistiriyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تختارين أسلوب ليقاتل الجو الرومانسي الذي وضعته هنا |