Hücre arkadaşım şu romantik şeyler konusunda bana çok yardımcı oldu. İyi bir adam. | Open Subtitles | الرجل الذي كنت معه في الزنزانة ساعدني ببعض العبارات الرومنسية |
romantik ne varsa yapacağım. - Benin şimdiye kadar ki en iyi erkek arkadaş olduğumu düşündüğü an; | Open Subtitles | وأقوم بكل الأمور الرومنسية وحين تعتقد أنني أفضل صديق في العالم |
Dinle kızım, yanıItıcı romantik önerilerini duymak istemiyorum. | Open Subtitles | اسمعي يا صديقتي لا أريد سماع أفكارك الرومنسية المضللة |
Eğer romantizm ve heyecan yoksa, evli olmanın anlamı ne? | Open Subtitles | إذا لم أحصل على الرومنسية والإثارة فما فائدة الزواج ؟ |
romantizm dediğimiz şey gerizekalı ezikler birbirlerine güzel şeyler alsın da birbirini sevsin diye şirketler tarafından yaratılmıştır. | Open Subtitles | أعني أن الرومنسية أخترعت من قبل الشركات كي يفترسوا الفاشلين الذين يعتقدون أن شراء شيء لطيف سيجعل شخصا سعيدا |
Kasırga gibi bir aşk yaşadık ama kırık kalp ve ve mide ağrılarıyla bitti. | Open Subtitles | كان لدينا تلك الرومنسية السريعة التي انتهت بتحطيم القلوب وآلام بالمعدة |
Şimdi müsaade edersen babanla birlikte kendimizi romantik bir fanteziye kaptırmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنا ووالدك نحاول نسيان أنفسنا في هذه المخيلة الرومنسية |
romantik tatilimiz şu an iğrenç aile tatiline dönmüş durumda. | Open Subtitles | عطلتنا الرومنسية أصبحت إجازة عائلية عفنة |
Sadece söylüyorum. Birkaç romantik cümle için sana yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | أنا فقط أعني، ان بإمكاني أن أساعدك وأن أجلب بعض الرومنسية |
aşk dolu sıcak geceler için büyük boy romantik bir yatak. | Open Subtitles | هناك سرير ذو الحجم ألكبير أنه لليلة الحاره الرومنسية الأولة. |
Çocuklar, hayatta pek çok romantik an vardır. | Open Subtitles | يا اطفال .. في الحياة توجد الكثير من اللحظات الرومنسية الكبيرة |
Peki bu büyük,güzel,romantik jestin ne olacak? | Open Subtitles | اذا ماهذه الحركة الكبيرة و الجميلة و الرومنسية ؟ |
Ben de düşündüm, belki bu yıl benim yerime sen gider ve o romantik anda da taş kafalık yapmazsan belki o zaman bir şansın olabilir. | Open Subtitles | لذا فكرت, انك انت لو اخذت مكاني هذه السنة واذا لم تكن احمق تماماً في مواضيع الرومنسية, عندها ربما ستكون لديك فرصة |
İlk öpücük romantik komedi filmlerinin sonu içindir. | Open Subtitles | اول قبلة تشمل نهايات الاشياء الرومنسية والكوميدية |
Zayıf orkestrasyon aşırı romantizm, Wagner onu küçümserdi. | Open Subtitles | الأكوسترا الفقير,يبالغ في الرومنسية الفجنر يستحقره ' |
romantizm şansımızı şimdi değerlendirmeliyiz. Bir daha asla yalnız kalamayabiliriz. | Open Subtitles | سنأخذ فرصة الرومنسية الآن لن أبقى وحيداً |
Evet, ama biz de hala biraz romantizm yaşayabiliriz. | Open Subtitles | نعم و لكننا لازلنا نستطيع ان نحصل على بعض الرومنسية |
Affedersin ama seçenekler arasında niye aşk filmi yok? | Open Subtitles | عذراً لماذا ليس الرومنسية على قائمة خياراتك ؟ |
Bilmiyorum. romantizmi ve mizahı dengeleyecek bir yol bulmam lazım. | Open Subtitles | أنا لا اعلم, أنا ابحث عن طريقة لموازنة الرومنسية والفكاهة |
Sideway'lerde Sawyer'ın romantizme ilgisi birazcık azalmış görünüyor, ve ortağı Miles, değişik insanlarla buluşturarak durumunu düzeltmeye çalışıyor. | Open Subtitles | فيالخطالجانبي،سوير يبدو ضائعاً، من ناحية حياته الرومنسية وشريكهمايلز،يحاولأنيربطه فيعلاقة، |
Bir casus için fazla romantiksin, öyle mi? | Open Subtitles | إفراط في الرومنسية بالنسبة لجاسوس أليس كذلك ؟ |
Demek istediğim, bu yapışkan Romantizmin herhangi türü bana tamamen uyar. | Open Subtitles | أعني، أي وكل أنواع التصرفات الرومنسية لا بأس بها بالنسبة لي |
Hadi ama, kızlar romantiklik ister. | Open Subtitles | هيا, الفتيات يبحثن عن الرومنسية. |
Bende romantizmden eser olmadığı kesindi. | Open Subtitles | حسناً، بلا شك لم تكن الرومنسية تحوم في منزلي |