| Sonraki yaz, kırsal bir yolda, sürücü adayı ehliyetiyle babası sağında oturur halde giderken, kirpiye çarpmamak için yoldan saptı büyük bir ağaca bindirdi. | Open Subtitles | حسناً فى الصيف التالى فى الطريق الريفى و معه تصريح التعليم و كان أبوه فى المقعد الأمامى على يمينه و قد انحرف ليتجنب قنفذاً |
| Sürücü adayı ehliyetiyle, kırsal bir yolda akşama doğru öldü. | Open Subtitles | لقد قتل هذا المساء على الطريق الريفى و معه تصريح تعليمه |
| Cumberland'e Hindley Malikanesi'ni incelemeye gidiyor. Paradine'in sayfiye evini. | Open Subtitles | سوف يسافر الى كمبرلاند للتحقيق فى بيت منشأ بارادين الريفى |
| Bakın, bu hafta sonu sayfiye evimde küçük bir parti vereceğim. Misafirim olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | انظرى ,سأقيم حفلة فى منزلى الريفى فى عطلة نهاية الاسبوع |
| Jeremy, biliyorsun, sen o... 500 metrekare alanlık çiftlikte... bildiğin gibi, kitapların içinde büyüdün. | Open Subtitles | إن حياتك مقتصرة على المنزل الريفى و12 فدان من الأرض |
| George Bush Ağustos'un geri kalanını hayatın daha az karmaşık olduğu çiftlikte geçirdi. | Open Subtitles | في البيت الريفى حيثما كانت الحياة أقل تعقيدا أنا أحب الحفر في التربة بحثا عن الحشرات |
| kırsal manzaralı balkon | Open Subtitles | هنا شرفه تطل على الجانب الريفى |
| 5 Nisan 1989 sabahı New York Upstate'in kırsal bir yolunda aşırı sürat yüzünden bir trafik kazası meydana gelmişti. | Open Subtitles | هذا كان فى صباح الخامس من ابريل من عام 1989 حيث وقع حادث تصادم ناجم عن قياده متهورة على الطريق الريفى السريع فى (نيويورك). |
| Ya da Teksas'taki çiftlikte kovboyculuk. | Open Subtitles | أو متخذا شخصية راعى البقر في البيت الريفى بتكساس ! أنا أحب الطبيعة |