Bitirdiğim zaman, bu şişeyi alacağım ve o lanet karpuz kafasının üstünde kıracağım! | Open Subtitles | و عندما أنتهى ..فسآخذ هذه الزجاجه و أكسرها على البطيخه المستديره التى هى رأسه اللعينه |
Dışarı çıkarken şişeyi düşürmüş. şişe yere düşünce kırılmış. | Open Subtitles | وعند خروجه اوقع الزجاجه و انكسرت على الارض |
Çünkü babam şişeyi yarım bıraktıysa bu ciddi bir şey oldu demekti. | Open Subtitles | مالذي قد يجعل والدي لا ينهي تلك الزجاجه.. ؟ لابد ان مكروهً ما قد حدث له |
Bir şişe şarabı beğenmek için tek bir yudum yeterli. | Open Subtitles | يتطلب الامر رشفه واحده من النبيذ حتى تعرف ان كانت الزجاجه جيده |
İyi hissetmekten bahsetmişken, şu senin masandaki şişe nerede? | Open Subtitles | وبالحديث عن الاحوال الجيده.اين الزجاجه التي تكلمت عنها.في مكتبك.اليس كذلك؟ |
Yani, birisi senin içtiğin şişeden içerse kilo mu kaybediyor. | Open Subtitles | يشرب احدهم من نفس الزجاجه التي شربت منها فيفقد وزنه |
Yani Coniine'i şişenin içine, ona götürmeden önce mi koymuş? | Open Subtitles | لذا وضعت سم الكونيوم فى الزجاجه قبل أن تأخذها أليه |
Birisi bana yakında en çok satan koku olacak bu şişeyi verebilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنه من الممكن أن تعطيني هذه الزجاجه ؟ هذا في المستقبل القريب ستكون الرائحه الأكثر رواجاً |
Bir daha Gail dersen, kafana şişeyi yersin, ona göre. | Open Subtitles | سأتناول هذه الزجاجه و اضربها في وجهك اذا ذكرت اسم غيل ثانيه |
Elimden şişeyi aldı ve bileğini kesti. | Open Subtitles | ومن ثم اخذت نفس الزجاجه وقامت بجرح ذراعها |
şişeyi getir! | Open Subtitles | من الأفضل أن تحضري الزجاجه كامله |
En iyisi bana o şişeyi getir. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تُحضر لى تلك الزجاجه |
Tamam be! Diğer şişe arabada bowling çantasının içinde. | Open Subtitles | أوه حسنا , الزجاجه الأخرى موجوده في السياره.. |
Ve şişe elinden kayacak. | Open Subtitles | وبينما تفعلين هذا .. الزجاجه سوف تنزلق من يدك |
Üçüncü eşini, ikinci eşiyle yatakta yakalamış ve o kadar üzülmüş ki, bulimia olan kızının sakinleştirici ilaçlarından bir şişe içmiş. | Open Subtitles | وجد زوجته الثالثه في السرير مع زوجته الثانيه وأسقطت الزجاجه بأكملها |
Bir şişe ancak yeter diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت انه بـ امكانك استخدام الزجاجه كـامله |
Biliyorsun şişe bende durmuştu. | Open Subtitles | انت تعلمى ان الزجاجه موجهه الى |
Yani, birisi senin içtiğin şişeden içerse kilo mu kaybediyor. | Open Subtitles | يشرب احدهم من نفس الزجاجه التي شربت منها فيفقد وزنه |
Bir diğer gizemli özellik ise tamamen kıvamlaşmadan ve sürtünme olmadan akmasıdır, yani eğer şişenin kapağını açarsanız, içerde kalmayacaktır. | TED | خاصيه غريبه اخرى هي انه يطفو بلا لزوجه او احتكاك، لذلك اذا كنت على وشك ان تفتح غطاء الزجاجه فانها لن تبقى بالداخل |
Onun için de bira şişesindeki parmak izlerini silip kocasının parmak izlerini bırakarak olaya intihar süsü vermek istedi. | Open Subtitles | لذا ، مسحت البصمات من الزجاجه و وضعت بصمات زوجها ليبدوا كأنه انتحار |