Şunun altına bir çift kızak yapabiliriz. Çivilerle. | Open Subtitles | يمكننا تثبيت زوج من الزلاجات تحتها ، بالمسامير |
Harika, bu rüyayı tamamlamak için, sana güzel iç çamaşırları ve paten vereceğim. | Open Subtitles | عظيم سأرتدي بعض الملابس الداخليه المثيره مع الزلاجات لأصبح كالحلم |
Onu kayak takımı gibi yanlamasına sokup gidelim. | Open Subtitles | فقط ضعوا بعضاً منه في الخلف مثل الزلاجات |
Neden "Roket Patenler" dediklerini görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى لماذا يطلق عليها الزلاجات الصواريخ. |
Şimdi, kayakları kaybettin, Dorothy Hamill, Aç şu lanet dükkanı ! | Open Subtitles | الآن اترك الزلاجات,يا دورثي هامل وافتح المتجر المنكوح |
Aynı zamanda eğer en kötüsü olursa suya atlayıp yüzebileceğim ve kızağı da peşimden sürükleyebileceğim anlamına geliyordu. | TED | وهذا يعني أيضاً، إذا بلغت الأمور اسوأ حالتها. بإمكاني بالفعل القفز إليه والسباحه عبره وأسحب الزلاجات خلفي. |
Kızaklar insanı incitmez, sadece karda gitmek içindir. | Open Subtitles | الزلاجات ليست لضرب الناس ولكنها للتزلج |
Dakikalar önce ilk kızakların geçtiği yerler artık geçilemez durumda. | Open Subtitles | حيث عبرت الزلاجات أولاً قبل بضعة دقائق يتعذر عبوره الآن |
Sokağın sonunda da bir tepe var ve garajda da iki tane kızak. | Open Subtitles | وهناك تلة اعلى الشارع وانا لدي اثنين من الزلاجات في المرآب |
Tek ihtiyacımız bir yelken ve ona bağlayabileceğimiz bir tür kızak. | Open Subtitles | كل ما نحتاجه هو شراع ونوع من الزلاجات لربطها معاً |
Kasabadaki kızak çeken köpeklerin tümünü öldürdüler. | Open Subtitles | لقد قتلوا كل كلاب الزلاجات بالمدينة |
Şey, paten bilevleme işiyle başlarım diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا ، كنت أفكر انني استطيع ان ابدأ نبري الزلاجات |
Hayır, paten derbisi gerçektir oğlum. Görünce anlarsın. | Open Subtitles | لا، سباق الزلاجات حقيقي، يا رجل إنتظر حتى تراه |
Orta okuldan beri paten pistine gitmedim. | Open Subtitles | لم أكن على الزلاجات المتدحرجة منذ المدرسة الإعدادية |
kayak üstünde Baywatch, ve bu güne kadar okuduğum en salak senaryo. | Open Subtitles | إنها (باي واتش) على الزلاجات وهو أغبى نص قرأته في حياتي |
- Öğle yemeğinde Roger O'Hara "Head" kayak malzemeleri şirketinin yöneticisi olarak seni bizzat istedi. | Open Subtitles | -روجر أو هيرا) تصرّف من تلقاء نفسه) كرئيس شركة الزلاجات ليطلبك حتى تتولّى حسابه أثناء اجتماعي معه. |
Bunların adı Roket Patenler. | Open Subtitles | وتسمى هذه على الزلاجات الصواريخ. |
kayakları ve botları tepenin üzerinde giydikten sonra, cinayet için hazırdın. | Open Subtitles | لقد استعدت الزلاجات و الحذاء من تحت النافذة وارتديتهم فى اعلى التل, وأصبحت جاهزا لعملية القتل . |
Hem sonra, en hızlı ve en güvenilir dönüş yolunda uzun kızağı çeken takım köpekleriyle birlikte. | Open Subtitles | كانت أفضل الطرق و أسرعها للتنقل هى فرق الكلاب التى تجر الزلاجات |
Kızaklar ilk kontrol noktasını geçtiler. | Open Subtitles | الزلاجات تمر عبر نقطة الفحص رقم واحد |
A.C., kızakların oraya getir. | Open Subtitles | أي. سي ، اذهب بهم إلى الزلاجات |
Şöyle ki, sen bunu yapabiliyorsan o halde ben de kaykay yarışmasında gözlük takabilirim. | Open Subtitles | فكرتي هي ، إذا أنتِ تحديتي الوضع الحالي أنا يمكن أن ألبس النظارات للمنافسة بمسابقة الزلاجات |
Kayaklar, bisikletler, babamın aletleri... | Open Subtitles | لدينا الزلاجات والدراجاتN.أدوات أبي. |
Ama bana bu patenleri verdiler böylece girişe kadar kayabiliyorum. | Open Subtitles | لكن أعطوني هذه الزلاجات حتى أتمكن من الوصول للمصنع |
Kiralayabildiğin jet skiler vardı. | Open Subtitles | كان لديهم الزلاجات النفاثة يمكن أن الإيجار. |