"الزمنية" - Translation from Arabic to Turkish

    • Zaman
        
    • Zamansal
        
    • zamanda
        
    • SBD
        
    • süre
        
    • diliminden
        
    İddiasına varım bir şekilde onun ölümü Zaman döngüsünü tetikliyor. Open Subtitles وأنا أرغب بالمراهنة بأن موته سيقوم بإطلاق الحلقة الزمنية مجدداً
    Öncelikle Zaman değişiminin içine gir, sonra kapıyı arkandan kapat. Open Subtitles بمجرد أن تصبح بداخل النقلة الزمنية يمكنك إغلاق الباب وراءك
    Garcia'nın da dediği gibi Zaman kapsülü olayı bütün haberlerde. Open Subtitles أعني,كما قالت غارسيا قضية الكبسولة الزمنية هذه كانت في الأخبار
    Aklıma ilk gelen oydu. Sen Zamansal kutuplaşmayı ayarladın mı? Open Subtitles هذا أول ما فكرت به، هل عدلت القطبية الزمنية ؟
    Öyle harika bir alet ki, kısacık zamanda yapabildiği işleri görsen inanmazsın. Open Subtitles ومن المثير للدهشه ان هناك الكثير من العمل الذي استطاع القيام به في الفترة الزمنية القصيرة
    - Hadi, SBD'yi 6'nın altına çekelim. - Hayır, gitmeyeceğim. Open Subtitles هيا لنحضر الـساعة الزمنية ونخفضها الى السادس لا لن اذهب
    Bugün öğleden sonra bir süre sizin yanınızda olduğunu söylüyor. Open Subtitles قال أنه كان معك في الفترة الزمنية لهذه الظهيرة أجل
    Siz de bu Zaman diliminde bir İran ticari şirketinden 900 milyon doları havale etmeyi kabul etme yolunu seçmişsiniz. Open Subtitles إذا فقد شرعتم في قبول مبادلات سلكية من شركات تجارية إيرانية تصل قيمتها لـ900 مليون دولار خلال تلك الفترة الزمنية
    Gizli Zaman makinasi odan hakkında bir şey bilmediğimi mi düşünüyordun? Open Subtitles لم تعتقد بأنني كنت أعرف بشأن غرفتك السرية للآلة الزمنية ؟
    Tamam, bir Zaman döngüsünün içinde sıkıştık. Zaman tekrar edip duruyor. Open Subtitles نحن عالقون في نوع من الحلقات الزمنية تتم إعادة الأحداث باستمرار
    Üzgünüm, Molly ama o Zaman aralığı verilerine sahip değilim. Open Subtitles اننى آسفة , ولكى لا امتلك بيانات لتلك الفترة الزمنية
    Birimlerini ana yollara kaydırıyorlar, ancak bunu yapmak biraz Zaman alacak. Open Subtitles ينشرون وحدات في الطرق الرئيسية لكن إعدادها سيستغرق نفس الفترة الزمنية
    Ve yaşa veya cinsiyete veya ırka veya hatta uygun Zaman periyoduna dayalı bir kısıtlama yoktu. TED ولا وجود لأي عقبات ترتبط بالعمر أو الجنس أو العرق أو حتى الفترة الزمنية المناسبة.
    İşte şimdi Zaman ölçeklerini bir kez daha hızlandırmış durumdayız. TED لذا فنحن قمنا بتسريع المقاييس الزمنية مرة أخرى.
    Çok iyi bir Zaman çözünürlüğüne sahip, ve dünyaya ışık hızında bakabiliyor. TED حيث انها تتميز بدقتها الزمنية الجيدة جداً ويمكن أن ترى العالم بسرعة الضوء.
    Unutmayın, her bir dalganın arasındaki Zaman farkı sadece saniyenin trilyonda biri kadar. TED تذكر أن الفترة الزمنية بين كل من تلك التموجات هي فقط أجزاء قليلة من الترليون من الثانية.
    Fakat gördüğünüz gibi, 2007'de Zaman serisinde ilginç bir boşluk var. TED والجدير بالذكر ان هناك فجوة زمنية في تسلسل الأحداث الزمنية في 2007.
    Zamansal kurallara da bakarsak, sen ölürsen torununun varlığı da son bulur. Open Subtitles وبأخذ قوانين الميكانيكا الزمنية في عين الاعتبار، إن مُت، لن يوجد حفيدك.
    Zamansal yarıkların genişlemesini sağladın. Zaman aradan sızıyor. Open Subtitles لقد تسببت باتساع التصدعات الزمنية والزمن ينزّ منها الآن
    Geçici değişiklikler zamanda sapmalara yol açabilir. Open Subtitles التلاعبات الزمنية قد تصنع تشعّبات في الزمن
    Bu bizim SBD monitörümüz. Satış başına dakika. Open Subtitles إنها ساعة القياس الزمنية تفاس بالدقيقة لكل حادثة
    Şimdi ise, şu kısa süre içerisinde yaptıklarımıza bir baksanıza. Open Subtitles الآن ، في تلك الفترة الزمنية القصيرة شاهد ما أنجزنا
    Sanki o Zaman diliminden hafızamda hiçbir şey kalmamış gibi. Open Subtitles يبدو أن هذه الفترة الزمنية قد انمحـت من ذاكرتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more