"الزمن و" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaman ve
        
    • zamanda bir
        
    • Zamanda ve uzayda
        
    Önümüzdeki 60 dakikada, zaman ve ırkta bir yolculuğa çıkacağız. Open Subtitles سنأخذ رحلة عبر الزمن و العرق شكراً جزيلاً يا رفاق
    Bir gün, bu isteğimde haklı olup olmadığımın kararını, ancak zaman ve blincin evrimi verebilir. Open Subtitles فقط الزمن و تطور الضمير سيقرر يوماً ما إذا كان طلبي منطقياً أو لا
    Fizik yasalarınıza aykırı bir şekilde zaman ve uzay içinde madde nakleder. Open Subtitles تتحدى علم الطبيعه فتنقل الماده عبر الزمن و الفضاء
    Birine bütün zaman ve uzayı göstermeyi teklif et onu da alacaktır. Open Subtitles اعرض على شخص كل الزمن و الفضاء، و سيأخذه كذلك
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Zamanda ve uzayda yapılacak bir yolculuk için tek bir kişinin geçebileceği bir kapı açılacak. Open Subtitles سأفتح منفذا مستقرا لشخص واحد ليقوم برحلة واحدة عبر الزمن و المكان
    O dolabın içinde ne varsa, öyle korkunç, öyle güçlü bir şey ki, ...sıradan küçük bir çocuğun korkularını, ...zaman ve uzayın bütün engellerini aşıp bana ulaşacak kadar büyüttü. Open Subtitles مهما كان ما يوجد داخل الخزانة فهو سيء جدا، قوي جدا و الذي يقوم بتضخيم مخاوف طفل صغير عادي عبر كل حدود الزمن و الفضاء
    zaman ve uzay doğrultusundaki yolculuğumda her tutkumu ve isteğimi gerçekleştirmek istiyor muyum? Open Subtitles أينبغي علي أن أتبع كُل نزوةٍ و رغبة وانا أشق طريقي عبر الزمن و المكان؟
    Aslına bakarsanız ben zaman ve uzayda seyahat eden, ...süper zeki bir uzaylıyım. Open Subtitles كما ترون، أنا فضائي خارق الذكاء... و أقوم بالتحليق عبر الزمن و المكان...
    Buradaki şeytan zaman ve getirdikleridir. Open Subtitles لا شيطان هنا الشيطان هو الزمن و مصائبه
    Ben zaman ve uzayı bükebiliyorum. Open Subtitles يمكنني التحكم في الزمن و الفراغ
    Uzayda zaman ve izafi boyutlar. Evet, buydu. Open Subtitles "الزمن و البعد النسبي في الفضاء" نعم، هذا هو ..
    zaman ve Uzaydaki İzafi Boyut. Open Subtitles الزمن و البعد النسبي في الفضاء
    Bunun sebebi çocuklarımızın çok değerli olmasıdır. Sadece kim olduklarıyla ilgili değil, bizim yüzümüzden, bize çok yakın olmaları yüzünden, zaman ve ilişki yüzünden. TED وذلك لأنّ أطفالنا نفيسون جداً ، ليس فقط لمن هم فعلأ ، ولكن لإنّهم بالنسببة لنا ، مرتبطون بنا جداً وبسبب الزمن و الفرابة .
    Ben zaman ve uzayın efendisiyim. Open Subtitles أنا سيد الزمن و الفراغ
    Ben zaman ve uzayın efendisiyim. Open Subtitles . . أنا سيد الزمن و الفراغ
    Uzaydaki zaman ve izafi boyut. Open Subtitles الزمن و البعد النسبي في الفضاء "تارديس"
    zaman ve kaderle zayıfladı. Open Subtitles "يغدو ضعفاً بمرور الزمن و مواجهة القدر..."
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Adım Hiro Nakamura! Zamanda ve uzayda yolculuk yapabiliyorum. Open Subtitles (اسمي (هيرو ناكامورا أنا أسافر عبر الزمن و الفراغ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more