"الزناد" - Translation from Arabic to Turkish

• tetiği
• tetik
• tetiğe
• tetikleyici
• tetikte
• tetikten
• ateş
• tetiğin
• Trigger
• tetiğini
• silahı
• tetikteydi

Aniden silah patladı. O kadar gergindim ki, yanlışIıkla tetiği çekmişim.
بشكل مفاجئ، الرصاصة أنطلقت أنا كنت متوتراً ، أنا أضغط الزناد

Eğer ateş etmek zorunda kalırsan, silahı alçak tutup, tetiği çek.
ان اضطررتم إلى إطلاق النار فابقوا منخفضين و اضغطوا على الزناد

tetiği çeken bendim ama ahlaki açıdan sorumluluk bende değildi.
كان إصبعي الذي سحب الزناد لكن أخلاقياً أنا غير مسئول

Birisi sana tetik çekme işinde oldukça usta olduğunu söylemişti, değil mi?
ذلك يقول أنك كنت بارع في سحب الزناد ، أليس كذلك ؟

Bunu götüne sokarım ve kurşunlar gözlerinden çıkıncaya kadar tetiğe basarım.
سأضع هذا في مؤخّرتك وأسحب الزناد حتى يخرج الرصاص من عينيك.

- Öyle olabilir ama benden istediğin şey sana odasının anahtarını vermem, ki içeri girip kafasına bir silah dayayıp, tetiği çekebilesin.
ولكنك تطلب منى أن أعطيك مفتاح غرفته لتمشى إليه وتصوب مسدسا إلى رأسه ثم تسحب الزناد ، لا أستطيع أن أفعل هذا

Bu yüzden, tetiği çekerse torpidoyu başka yöne yöneltmemiz gerekir.
إذن, لو أنّه سحب الزناد يجب علينا أن نحوّل الطوربيد

Dediklerimi yapın yoksa tetiği çekerim ve denizin derinliklerinde kaybolurum!
لازلت علي كلمتي وإلا سأسحب الزناد وأغيب في قاع المحيط

Ta ki gözlerinin içine bakıp tetiği çekmeye başladığını görene kadar.
حتى نظرت إلى عينيها وهي تصوب المسدس علي وبدأت بسحب الزناد

Hayır, albay, sen öldüreceksin. tetiği onlar çekecek, cezasını da sen.
لا يا نقيب ، سأقتلك أنت سأضغط على الزناد ثم أقتلك

Şimdi tek yapman gereken, derin bir nefes almak ve tetiği çekmek.
و الآن كل ما عليك هو أخذ نفس عميق و اعتصار الزناد

Güvenlik kilidi yok. Sadece nişan al ve tetiği çek.
لا يوجد أمان على هذا تصوبين و تضغطين على الزناد

Yapmam gereken tek şey zekiymişim de düşünüyormuşum gibi gösterip tetiği çekmek.
الآن، ما عليَّ سوى التفكير في وقت مناسب قبل الضغط على الزناد

tetiği çeken oydu. Bir türlü de unutamadı, değil mi?
لقد ضغط على الزناد فعلاً، ولم يستطع نسيان الأمر، صحيح؟

Benim buradan anladığım kadarıyla, tetiği ben çektim, ama silahı dolduran sendin.
وعندما رأيت كل هذا سحبت الزناد ولكن أنت من قام بوضع الرصاص

Öyle yapsaydım, şu anda tetiği çekmeme ne engel olurdu?
لو قمت بذلك فما الدي سيمنعني من سحب الزناد حالاً؟

- Evet. Birileri tetiği çekerken o silahın önünde duruyordu.
نعم، وقف أمام مسدس بينما شخص أخر قام بسحب الزناد

Sırayla tetiği çekersin, ta ki biri ayakta kalana kadar.
اسحب الزناد مرّةً تلو الأخرة.. حتى يُغادر أحدكما بكلّ بساطة.

Ama kendinizi gerçekten tetik çekmenin getireceği duygusal yüke hazırlamanız gerekiyor.
لكن عليكم أن تهيأوا أنفسكم لتحمل العبء العاطفي المصاحب لضغط الزناد.

Ve eğer sen bunu hazmedemiyorsan, o lanet tetiğe şimdi basman gerekir.
وإذا لم تكن تستطيع تحمٌل ذلك إذا فأضغط على ذلك الزناد فوراً

Refleksif olan bu ilişkilendirme, güzelliğin birçok sosyal etkisi olmasındaki biyolojik tetikleyici olabilir.
وهذه الاتحاد الغرائزي قد يكون الزناد البيولوجي لكثير من الآثار الاجتماعية للجمال.

Los Angeles'ta bir yerlerde, eli tetikte bir terörist var.
في مكان ما في لوس انجلوس هناك ارهابيون سيضغطون الزناد

Parmağınızı tetikten çekin! Kovanları boşaltın!
إرفعوا الاصابع عن الزناد إنزعوا الرصاصات الفارغة

Kimse bana bir gün, tetiğin arkasındaki kişi olacağımı söylemedi.
لم يخبرني أحد أنه يومًا ما، سأصبح الشخص الذي أطلق الزناد.

Eğer Trigger aktif halde ise onu yakalamak için küçük bir fırsat penceresi açabiliriz.
اذا كان الزناد نشطا ً فلدينا نافذة صغيرة من الفرص للقبض على هذا الرجل في نهاية المطاف

Ana bomba tetiğini devreye sokun.
إجذب الزناد الأساسى تجاوز المفتاح الزناد الأساسى تجاوز

Parmağım tetikteydi ama parmağımı çeken Sancho oldu.
أنا ضغطت الزناد لكن "سانشو" ضغط على إصبعي