Burada küçük eflatun kır çiçekleri vardı. Ağaçlar... | Open Subtitles | لقد كان هناك تلك الزهور البرية بنفسجية اللون الصغيرة و أشجار |
Onun etrafına hanımeli ve kır çiçekleri ekmiş. | Open Subtitles | و زرعت المئات من الزهور البرية.. |
Daha önce kır çiçeği sevmeyen bir kadın tanımamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل امرأة من قبل لا تحب الزهور البرية. |
Daha önce kır çiçeği sevmeyen bir kadın tanımamıştım. | Open Subtitles | لم ألتق قط امرأة لم تحب الزهور البرية |
Evet, hayvanlar kır çiçeklerine işer. Bu yüzden hayır. | Open Subtitles | نعم , الحيوانات تتبول على الزهور البرية , لذا , لا |
Çayırlarda kır çiçeklerine basmakla ve aşk soneleri yazmakla meşguldün. | Open Subtitles | انت كنت في مرج بالخارج تجمع الزهور البرية و تكتب "سوناتات"الحب |
Yani... belki buradan yabani çiçekler toplasan iyi olur, bence onun hoşuna gidecektir. | Open Subtitles | ربما يجب أن تقطف الزهور البرية من هنا. سيعجبها ذلك. |
Ve yabani çiçekler gibi bir anda yayıldı. | Open Subtitles | وانتشر مثل الزهور البرية |
kır çiçekleri, güneş ışınlarını bulmak için hareket etmezler. | Open Subtitles | الزهور البرية لا تتحرك لتتبع أشعة الشمس |
Onun için kır çiçekleri ve deniz kabukları toplarım, ve ona karşışık bir kaset yapıyorken, bodrumda kardeşimin ona yapıyor olduğundan farkında değilim. | Open Subtitles | أقوم بجمع الأصداف البحرية و الزهور البرية بالنسبة لها، و بينما أنا مما يجعل لها إلى Mixtape ، لا تفعل سوى القليل وأنا أعلم جعل أخي لها في الطابق السفلي. |
kır çiçekleri topladım! | Open Subtitles | أنا جمعت الزهور البرية ! |
O yüzden gidip kır çiçeği topladım. | Open Subtitles | ,لذا جلبت بعض الزهور البرية |