Oğluyla nişanlanacağını ya da onunla evlenmek gibi bir düşünceye sahip olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تقول أنك مخطوبة من أجل الزواج بابنها أو لديك أفكار حول الزواج به أو شيئ كهذا |
onunla evlenmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | أنت تدركين أنكِ لست مضطرة إلى الزواج به |
Çünkü asla onunla evlenmek istemedim. | Open Subtitles | لأنّني لم أرغب في الزواج به قط. |
Hayır, onu affetmeni, onunla evlenmeni engelleyecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء يمنعكِ من استقباله و هو عائدٌ للمنزل او من الزواج به |
Evet,eğer öyleyse, muhtemelen Onunla evlenmeyi istemezsin. | Open Subtitles | نعم . إن كان هناك فعلى الأرجح أنكِ لا تريدين الزواج به |
İki ay tanıdıktan sonra, onunla evlenmeye karar verdi. | Open Subtitles | بعد أسبوعين من معرفته توافق على الزواج به |
Sadece buraya en son geldiğim günü düşünüyordum kocam bana evlenme teklif etmişti. | Open Subtitles | فقط كنت أفكر في آخر مرة كنت هنا طلب مني زوجي الزواج به |
Sahte bir hamilelik ayarlamak ve buna rağmen, onunla evlenmem için beni köşeye sıkıştırdın. | Open Subtitles | يدبر حملا مزيفا فقط لحملي على الزواج به |
Ben kendimi öldürürüm yerine onunla evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | أفضل أن أقتل نفسي على الزواج به |
onunla evlenmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الزواج به يا أبي |
onunla evlenmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد الزواج به |
Bittu onunla evlenmek istemiyor | Open Subtitles | بيتو لا تريد الزواج به.. |
Ve ben onunla evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | وأريد الزواج به. |
O Angad'ı seviyor ve onunla evlenmek istiyor. | Open Subtitles | إنها تحب أنغاد و تريد الزواج به. - لا. |
onunla evlenmek kesinlikle daha kolay olurdu. | Open Subtitles | ولكان الزواج به أسهل بكثير |
Hayır, onu affetmeni, onunla evlenmeni engelleyecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء يمنعكِ من استقباله و هو عائدٌ للمنزل او من الزواج به |
O seni seviyor. Sevmeseydi, onunla evlenmeni istemezdi. | Open Subtitles | حسنا، هو يحبك، لم يكن ليطلب منك الزواج به لو لم يكن يحبك |
Ayrıca olabildiğince çabuk Onunla evlenmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك، أنوي الزواج به حالما يمكن الترتيب لذلك |
Ali Onunla evlenmeyi asla kabul etmemeliydi. | Open Subtitles | آلي لم يكن يجدر بها الموافقة على الزواج به. |
Lana'yı onunla evlenmeye zorlamam gerekti. | Open Subtitles | كان لا بد أن أجبر(لانا)على الزواج به |