| Evlilik kendimize cesur olacağımıza, sonsuza kadar, beraber olacağımıza dair verdiğimiz bir sözdür... | Open Subtitles | الزواج هو فعل جريئ والذي يتطلب مننا ان نكون بالشجاعة الكافية لنعد أنفسنا |
| Gerçekten çok şekersin... Ama Evlilik üç yıllık bir anlaşmadır. | Open Subtitles | هذا لطف بالغ، لكن الزواج هو التزام لمدة 3 سنوات |
| Kardeşliğe giremezsen sonu Evlilik olacak diye bir şey yok. | Open Subtitles | ليس أن الزواج هو الحل لو لم تدخلي نادي نسائي |
| Ancak madem şimdi Evlilik romantik bir düzenleme, aldatma bizim duygusal güvenliğimizi tehdit ediyor. | TED | لكن الآن الزواج هو ترتيب رومانسي الخيانة تهدد أمننا العاطفي |
| Ve annenin kızlık soyadı da Roe. Rocket Roe! | Open Subtitles | اذا أسم أمك قبل الزواج هو روي, روكيت روي |
| Ama evliliğin böyle durumlar için en iyi çözüm olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنّني لاأعتقد أن الزواج هو أفضل حلّ في مثل هذه الحالة |
| Kafasına sokmuş, Evlilik ölmeden mezara girmektir diye. | Open Subtitles | احياناً تكون مقتنعة أن الزواج هو مقبرة الحياة |
| Evlilik, kadının adamdan pijamalarını çıkarmasını istemesidir. | Open Subtitles | إن الزواج هو حين تطلب المرأة من الرجل أن يقوم بخلع بيجامته |
| Evlilik karı ve kocanın aynı evde, bir arada yaşadığı, aynı yatakta yattıkları zaman evliliktir. | Open Subtitles | الزواج هو حين يعيش الزوجين معاً حياتهما، في نفس المنزل، ينامان في نفس السرير. |
| Raymond canım, Evlilik birlikte olmak demektir. Yakınlık demektir. | Open Subtitles | رايموند عزيزي الزواج هو التواجد معاً والتقرب |
| Hayır,adamım.Evlilik müslüman hayatında önemli bir dönüm noktasıdır. | Open Subtitles | ، لا يا رجل الزواج هو حجر الأساس لحياة المسلم |
| Hayır,adamım.Evlilik müslüman hayatında önemli bir dönüm noktasıdır. | Open Subtitles | ، لا يا رجل الزواج هو حجر الأساس لحياة المسلم |
| Bebeğim, Evlilik söz konusu olduğunda şekerlerini ve diğer şeyleri gören birtek ben olmalıyım. | Open Subtitles | المقصود من الزواج هو أن أكون أنا الوحيد الذي يرى حلوياتك |
| Bir sürü dostum var, bunların büyük çoğunluğu da hanımlar ve bence bu Evlilik hala iyi bir fikir olabilir. | Open Subtitles | حقا ، لدي الكثير من الأصدقاء ، والنساء الجميلات مازلت أعتقد أن هذا الزواج هو فكرة جيدة |
| Devamlı skor yapmaman gereken bir oyundur Evlilik. | Open Subtitles | أتعلم ، الزواج هو لعبة ، يجب ان لا تبقي الحقد فيه |
| Eğer Evlilik, iki insanın sonsuza dek birleşmesiyse şundan emin olmak istedim: | Open Subtitles | إذا الزواج هو دمج شخصين للأبد أردت التأكّد |
| Bence Evlilik, herşeyi bitiren bişey. | Open Subtitles | بالنسبة لي، الزواج هو مؤسسة عتيقة وسلبية كان يجب أن يتم إلغاؤها منذ أعوام مضت |
| Bana göre Evlilik, demode ve bunaltıcı bir kurumdur yıllar önce ortadan kalkması gerekirdi. | Open Subtitles | بالنسبة لي، الزواج هو مؤسسة عتيقة وسلبية كان يجب أن يتم إلغاؤها منذ أعوام مضت |
| Evlilik, Ulu Tanrı'nın gözetimi altında iki kişinin kabul ettiği akittir. | Open Subtitles | الزواج هو مثل جميع العقود أن يدخل اثنان تحت العيون من ابانا سبحانه وتعالى. |
| Evlilik, karı ve kocanın kalben, bedenen ve zihnen birleşmesidir. | Open Subtitles | الزواج هو وحده الزوج والزوجه فى القلب والجسم والعقل |
| Ve annemin kızlık soyadı da Beaugard. Böylelikle... | Open Subtitles | و اسم أمي قبل الزواج هو بيوجارد اذا |
| Kadın olduğumdan dolayı, evliliğe can atmam, hayattaki seçimlerimi evliliğin en önemli şey olduğunu hatırlayarak yapmam bekleniyor. | TED | لأني أنثى ومن المفترض أن أصبو إلى الزواج؛ علي وأنا أقوم باختياراتي في الحياة أن أستحضر دائما بأن الزواج هو أهم شيء. |