"الزوايا" - Translation from Arabic to Turkish

    • köşe
        
    • köşeleri
        
    • açılar
        
    • açıları
        
    • Köşelere
        
    • köşeler
        
    • açılardan
        
    • açıdan
        
    • köşede
        
    • köşelerde
        
    • köşelerden
        
    • köşelerinde
        
    • açılarda
        
    • kuytu
        
    • köşeyi
        
    Onu öldüren köşe Atıcısı'nda sana kayıtlı 9 mm Glock bulduk. Open Subtitles وجدنا سلاح 9 ملم مسجل بإسمك في مستهدف الزوايا الذي قتله
    O yüzden çıkıp şarkı söylemek veya köşeleri çağırmak istersen... Open Subtitles إذاً لو أردتِ فقط أن تُدلي.. أُنشودة أو تُدعين الزوايا
    İçinde dağınık halde bulunan renkli camlar aynadan yansıyıp belli açılar oluşturuyor ve tüpün sonunda gördüğümüz şekilleri ortaya çıkarıyor. Open Subtitles يحتوي علي قطع من الزجاج الملوّن مُنعكس بمرايا في نفس الزوايا الذي يُشكّل أنماطاً عند النظر إليه من خلال الأنبوب
    Çoklu bakış açıları sadece görünürdeki korkuyu yoğunlaştırıyor– gözleri çerçeve boyunca yersiz bir barış arayışına gönderiyor. TED الزوايا المتعددة تعمل فقط على عرض الرعب مُظهرةً الأعين الدائرة باندفاع حول الإطار في بحثٍ غير مجدٍ عن السلام.
    Ama sıcaklığa, şefkate, ağlayacak bir omza, gülücüğe, kucaklaşmaya ihtiyaç duyduğunda bir suçlu gibi, karanlık Köşelere gizlenmek zorundasın. Open Subtitles لكن لو تريد بعض الدفء وكتف تبكى عليه وابتسامة تحتضنك000 أنت يجب أن تختبىء فى الزوايا المظلمة مثل المجرم
    Kütüphaneler tozlu kitaplarla dolu olmalı, kuytular, köşeler saklanacak yerler olmalı. Open Subtitles المكتبات يفترض أن تكون مليئة بالكتب و الزوايا المغبرة أماكن للإختباء
    Bu her yapışımızda, dar açılardan atış yapabilirmişim gibi pozisyon alıyorsun. Anladım, Sam. Open Subtitles في كل مرة تفعل بها ذلك, تتصور وأنني أستطيع إطلاق النار عبر الزوايا
    En mükkemmel örnekler köşe başlarını işgal edenler. TED وتعد المباني التي تقبع على الزوايا مثالا جيدا لما نقصد
    Her neyse, bütün açılarda bir yamukluk var. Evde tek bir düzgün köşe yok. Open Subtitles على أية حال كل الزوايا بعض الشيء ليس هناك زاوية مربعة في المكان
    Bu ot kafalı köşe elemanlarına veliaht gibi davranmak falan. Open Subtitles ومعاملة فتيان الزوايا ميّتي الأدمغة وكأنهم أمراء
    En renksiz köşeleri güzelleştiriyorlar, hiçbir şeyleri yok ve hiçbir şey onları durduramıyor. Open Subtitles إنها تزين رمادية الزوايا لا تملك آي شئ و لا أحد يستطيع إيقافهم
    Aslında beyaz artı ile başlayıp, sonra köşeleri yapman gerek. Open Subtitles عليك أن تبدأ مع الصليب الأبيض، ومن ثم اتخاذ الزوايا.
    Ve burada bilgisayar başarılı bir şekilde alanları buldu. Örneğin: açılar. TED وهنا الكمبيوتر بالفعل وجد هذه المناطق بنجاح فمثلاً ، الزوايا
    Ancak bu seçeneklerin hiçbiri insan kadar büyük bir objenin hareket hâlindeyken tüm açılar ve mesafelerden görünmez gibi gelmesini sağlamaz. TED لكن جميع هذه الاحتمالات لا يمكنها جعل جسم بحجم الإنسان غير مرئيٍّ من جميع الزوايا والمسافات أثناء تحركه.
    Bütün bu yanlış açıları toplasanız... bir bütün olarak evde ciddi bir çarpıklık olduğu görülür. Open Subtitles إجمع كل هذه الزوايا الخاطئة و ستحصل على تشويه كبير في البيت ككل
    Bir yere gidince ilk yaptığım açıları tespit etmek oluyor. Open Subtitles عندما ندْخلُ مكانٍ ما كلّ ما يمكنني عمله هو رُؤية الزوايا
    Ayrılmadan önce bütün Köşelere işemeyi unutma. Open Subtitles لا تنس التبوّل على كلّ الزوايا أمامك إجازة.
    Böylece, doğrusallaştırılmış caddeler, 90 ve 45 dereceli köşeler, ama aynı zamanda aşırı derecede coğrafik çarpıtma da bu haritada mevcuttur. TED بجعل الخطوط مستقيمة و الزوايا إما 90 أو 45 درجة و هذا يصاحبه تشويه جغرافي مفرط
    - Bu da öyle. Değişik açılardan bir yüzün resmi. Suratın arkasındaki bir karakter. Open Subtitles إنه الوجه من جميع الزوايا المختلفة فبالتالي يعبّر عن الشخصية التي تقبع وراء هذا الوجه
    Ve satıcıdan alıcıya geçince her şeyi yeni bir açıdan analiz edecektir. Open Subtitles عندما يتحول من بائع لمشتري، سيبدأ في تحليل كل أنواع الزوايا الأخرى
    köşede bir müzik kutusu olur, Aziz Patrick Gününde yeşil bira satarız. Open Subtitles انت فاهم، نحصل على صندوق موسيقي قديم في احدى الزوايا و بيرة خضراء في اليوم الوطني الايرلندي
    Çok Pis Bay İğrenç'in köşelerde ve kuytularda bazı ipuçları sakladığı ortaya çıktı. Open Subtitles تبين أن القذر خاصتنا لديه بعض الدلائل عالقه فى الأركان و الزوايا المظلمه
    Örümcek ağları bunun gibidir, direkt bunları yapmaz, aşağı doğru köşelerden yapar. TED شِباك عناكب كهذه لا تبني هؤلاء، إنها تبنيها في الزوايا.
    Demek istediği şey, o sokak köşelerinde sürünen çocuklar için büyük bir bütçe ile birşeyler yapmaya çalışıyor. Open Subtitles يقول بأن لديه الكثير من الأموال ليَخرُجَ بِطريقة لمعالجة مشكلة فتيان الزوايا في الخارج
    Bunun güzelliği, tüm açılarda yapılabilmesi. TED الشئ الرائع، أن هذا ينفذهُ من كل الزوايا.
    Ama siz kendi küçük beyninizin daha kuytu ve karanlık köşelerinde kendi kokuşmuş karanlığınızda daha büyük bir kötülüğün dolup taştığını bilirsiniz. Open Subtitles لكنكم تعلمون في الزوايا المظلمة لأكثر التجاويف المتعطلة من عقولكم الصغيرة بأن ظلامكم النتن
    Ve sonra, tam da karnım acıkmaya başlamışken köşeyi döndüm ve tam karşımdaydı. Open Subtitles بعد ذلك، وعندما بدأت أصبح جائعا قليلا انعطفت في إحدى الزوايا ووجدت هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more