Diğer kızlar elbiselerini giyip, makyaj yapıp baloya çoktan gittiler. | Open Subtitles | الفتيات الاخريات مستعدين من ناحية الملابس و الزينة و المواعيد |
Binaların ön cephesi makyaj gibidir; biten bir binaya en son uygulanan dekoratif bir katman. | TED | نحن نميل لتصور أن واجهة المباني هي بمثابة مساحيق التجميل، طبقة من الزينة تضاف إلى مبنى مكتمل لحد كبير. |
Ve bir gün bunlara da süs dışında kullanmak için ihtiyacı olabilir. | Open Subtitles | ...وفي يوم ما قد تحتاج الى هذه ...من أجل شيء غير الزينة |
Harika. Bizim tavan arasında sadece Hanukkah süslemeleri var. | Open Subtitles | هذا عظيم عندنا حانوكة فقط الزينة في غرفتنا العلوية |
Market hala açık. süsleri oradan da alabilirdik. | Open Subtitles | المحال لا تزال مفتوحة، كان يمكننا شراء الزينة من هناك |
Kaveriyama süsleme için okula gitti. | Open Subtitles | كافيرياما ذهبت للمدرسة من أجل عمل الزينة |
Pastayı ben alacağım. Birilerinin dekorasyon malzemelerini alması lazım. | Open Subtitles | لذا, سأحضر الكعكة لكن أحتاج شخص ما ليحضر الزينة |
Aptalca Süslemeler yapma. | Open Subtitles | الذي سأقدم في الوقت الحاضر. ولكن لا الزينة غريب الاطوار، من فضلك. |
Yüksek topuklar, külotlu çorap, makyaj... | Open Subtitles | الكعوب العالية، الجوارب النسائية، الزينة |
Biraz makyaj malzemesi, büyütecek birşey değil. | Open Subtitles | والقليل من مستحضرات الزينة ليس بالأمر الجلل |
İçine makyaj ve temizlik malzemeleri, şarj aleti, taksi numaraları koyacağız. | Open Subtitles | ونسرق جميع أدوات الزينة مساحيق .... التجميل وشواحن الهواتف وأرقام السيارات |
Siz Londra'ya gittiğinizde babamın bize getirdiği süs. | Open Subtitles | انها الزينة التي اعطاني ايها والدي عندما ذهبت الى لندن |
süs balığım öldüğünde de bu fıkrayı anlatmıştın. | Open Subtitles | لقد قلت هذه الدعابة عندما ماتت سمكة الزينة خاصتي |
Evet, süslemeleri görebiliyorum. Yeni yılda bol şans. | Open Subtitles | .أجل، أنّي أرى الزينة .حظًا موفقًا في السنة الجديدة |
Joe, bu güzel süslemeleri bizler için tedarik etti. | Open Subtitles | جو ، هو الذي جهز هذه الزينة الرائعة لنا |
Eminim senin yöntemin daha zevklidir Arturo, ama süsleri asmanı istiyorum, fırlatıp yapışmalarını umma. | Open Subtitles | انا متأكد ان الامر ممتع اكثر بطريقتك يا ارتورو لكن قم بتعليق الزينة ولا ترميها متأملاً ان تلتصق وحدها |
Antidepresanlarıma henüz uyum sağlayamadım bu yüzden girişteki süsleri aldım ve garsonu süsledim. | Open Subtitles | .كنت قد تطلقت للتو ،ولم أتكيف حينها مع مضادات الاكتئــاب بعد أخذت الزينة من شجرة رأس السنة وقمت بتزيين النـــادلة بها. |
Sadece tüm zamanımı süsleme ve paketleme için koşuşturmak ve bu yüzden Noel'den zevk almamak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لن أقضي كل وقتي في الجري حول الزينة والأوراق وأصبح تعيسة أنا لا أستمتع بالكريسماس |
Pekâlâ, yemekler hazır, dekorasyon tamam misafirlerin gelmesinin eli kulağındadır, sandalyeler hâlâ harika durumda. | Open Subtitles | حسناً، الطعام جاهز الزينة علقت الضيوف يجب أن يصلوا بأي لحظة والكراسي مازالت متكاملة |
Şikayetlerinizin hepsinde söyledikleriniz doğru renkli Süslemeler hariç tabii. | Open Subtitles | .. كل شيء قلتيه كان صحيحا بدون الزينة الملونة بالطبع |
İnsanlar, süsler ve ışıklar asar. Noel Baba Noel ağacının altına hediyeler bırakır. | Open Subtitles | فيه ترفع الزينة و الأضواء و بابا نويل يأتى و يترك الهدايا على أشجار عيد الميلاد |
makyajı amma çok seviyorsun. Erkek olduğun halde. | Open Subtitles | أنت تحب الزينة كثيراً بالرغم من أنك رجل |
İnsanlar öyle dekorasyonlar yapıyorlar ki... | Open Subtitles | أعرف. يا لبعض الزينة التي يضعوها الناس بالخارج |
Dur tahmin edeyim. Güz Festivali dekorasyonları mı? | Open Subtitles | دعيني أحزر بعض الزينة الأحتفالية الخريفية؟ |
Ağaçtaki süslerle birlikte uçtun dans ettin ve sonra ağaç yıkıldı öylemi? | Open Subtitles | الزينة رقصت وأنتِ طرتِ وبعدها تحطمت الشجرة؟ |
Çocuklar, benimle gelirseniz, kostümleri ve dekorları gösteririm. | Open Subtitles | حسنا يا أطفال إذا أردتوا أن تبعوني لدي الأزياء و الزينة |
Gelip süslemeye yardım edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تأتي وتساعديني في أعمال الزينة. |