"الزيوت" - Translation from Arabic to Turkish

    • yağ
        
    • yağlar
        
    • yağları
        
    • yağı
        
    • yağlı
        
    • yağların
        
    • yağlara
        
    • ettiğim cezayı
        
    Testosteron, deride yağ üretimini artıran bir diğer hormondur. TED التستوستيرون هو هرمون آخر يزيد إنتاج الزيوت في الجلد.
    Su, yağ ve alkol gibi dünyanın en bilindik sıvıları kuvvete doğrusal yanıt verir. TED السوائل الأكثر شيوعًا في العالم مثل الماء، الزيوت و الكحول تستجيب للقوة خطيًا.
    Bu besinler de yağ, protein, mineral ve karbohidrat açısından zengindir. TED وهي غنية بالمواد الغذائية، مثل الزيوت والبروتين والمعادن والكربوهيدرات.
    Parfümler, yağlar. Ayrıca üstümde parçalayacağın bir kıyafet seçmek istiyorum. Open Subtitles العطور، الزيوت و أريد اختيار الثوب الذي ستمزقه من عليَّ
    Eğer bir şeyi saatlerce içinde tutarsan, esans için gereken yağları çıkarabilirsin. Open Subtitles لو نقعت شيئا ما فيه لساعات انه يستخرج الزيوت الاساسية
    Ona göre ciğer yağı hazırlayıp vermek yerine başka şeyler yapılmalıydı. Open Subtitles شعر أن حياته لا يجب ...أن تكون مجرد تحضير الزيوت والعطارة
    Önce düşünüp eskizini çiziyorum sonra da yağlı boyalarla baş başa kalıyorum işte. Open Subtitles أولا التفكير و التصور و بعدها أنا و الزيوت
    Yükselirken, paniğe kapılan uskumru tarafından suya salınan yağların ve proteinlerin kokusunu alıyor. Open Subtitles أثناء صعودها، تستطيع شم رائحة الزيوت والبروتينات المسفوكة في الماء والناتجة عن أسماك الإسقمري المنكوبة.
    Buradaki, bir yağ tohumuydu. TED في هذه الحالة كانت حبوبا لإنتاج الزيوت.
    Eğer Von Steiner'ına söylersen biraz bandaj, tampon, yağ ve flaster lazım iş yapıyoruz birlikte. Open Subtitles لذا لو انك ذهبت الى فون شتاينر لكى تجلب لى بعض الاربطة,بعض اللبخات بعض الزيوت, بعض شرائط اللصق الطبى نحن فى عمل..
    Zamanla, parmak izinde bulunan bir çeşit yağ olan skualen miktarı belirli bir oranda bozulur. Open Subtitles مع مرور الوقت، كمية من السكوالين واحد من الزيوت الموجودة في بصمات الأصابع تتدهور بمعدل ثابت.
    - Teninizdeli yağ, bütünlüğü bozabilir. Neden Kirk'ü öldüreyim? Open Subtitles الزيوت التي على جلدك سوف تؤذي سلامتها لمَ قد أقتل كيرك؟
    Zira bu şekilde çaya asıl tadını veren yağ yapraklara sızıyor. Open Subtitles بينما هذا يظهر تحسين النكهة الزيوت داخل الأوراق
    Motorlarla, yağ değişimiyle aram iyidir. Evdeyken geçimimi öyle sağlıyordum. Open Subtitles انا جيد فى المحركات , وتغير الزيوت وهكذا يمكننى أن اقوم بجنى المال من المنزل
    Fakat ne zaman benim ve karımın bir sorunu olsa bir kaç mum yakar, bazı aromatik güzel yağlar alır sonra üstünü ovmaya... Open Subtitles .. ولكن عندما كانت تقابلنا مشاكل أنا وزوجتي اقوم بإشعال بعد الشموع، وأُخرج بعض الزيوت العطرة .. ثمَّ أقوم بدهنها
    Yerel kültürler, yüzyıllardır bitkisel yağlar kullanırlar. Open Subtitles الثقافات الأصلية الزيوت العشبية لعدة قرون
    Şampuanların asıl yağları ortaya çıkardığını öğrendim. Open Subtitles لقد سمعتُ أن الشامبو يزيل الزيوت الأساسية.
    Bu yağları, çözücüleri, aromaları, kumaşları, tüm plastikleri, üstünde oturduğunuz minderi... Hepsi üretilmiş ve neredeyse hepsi karbondan. Bu da hepsini organik kimyanın birer parçası yapar. TED إنها الزيوت والمذيبات والنكهات والأنسجة وجميع أنواع البلاستيك، والوسائد التي تجلس عليها الآن .. جميعها مصنوعة، ومعظمها من الكربون، وهذا ما يجعلها كلها كيمياء عضوية.
    Hey keltoş! Piyasada sürüyle saç yağı var. Denesene. Open Subtitles أهلا ياأصلع هناك الكثير من الزيوت لتنمية الشعر في الأسواق جربها
    Zaten yağlı olan cildine, yağ miktarındaki artış ve stresin sebep olduğu iltihaplar eklendiğinde bakterinin büyük bir sivilce olana kadar şişmesi için gereken mükemmel ortam sağlanır. TED وعليه فبشرته من الأساس زيتية ، و بوجود الزيوت الدهنية و الالتهابات تتشكل البيئة المثالية للبكتيريا مما يؤدي إلى تضخم وتضخم وتضخم حتى تشكيل البثور
    Yasemin ve afrodizyak yağların bir karışımı ile yapıldı. Open Subtitles انها مصنوعة مع الياسمين وخليط من الزيوت المثير للشهوة الجنسية
    Niki Stevens orada yağlara bulanarak yuvarlanıyor tamam mı? Open Subtitles " نيكي ستيفنز " في الداخل تتسكع في حمام الزيوت الدهنية
    Ses ile çalışma özellikli, bu yüzden ne zaman konuşmaya başladığımda yüzüme citronella isimli bir gaz fışkıracak bu gaz ses tellerimi zayıflatacak böylece hak ettiğim cezayı ve sizin istediğiniz sessizliği elde edeceğiz. Open Subtitles إنه مفعل الصوت لذا كلما أتحدث ستنفجر رائحة الزيوت في وجهي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more