Buradan Venüs'e dört günde gidip döndüğünü duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنكِ قمتِ بعمل رحلة ذهابٍ وإيابٍ من هنا إلى الزُهرة بـ4 أيام؟ |
Venüs tamamıyla günışığının yüzeye ulaşmasını engelleyen sülfürik asit bulutlarıyla çevrilidir. | Open Subtitles | الزُهرة مُغطى تماماً بِسُحبِ حمض الكبريتيك و التي تمنع كُل أشعة الشمس تقريباً من الوصول إلى السطح. |
Güneş'e daha yakın; yaşanabilirliğin iç sınırlarında Venüs uzanır. | Open Subtitles | أقربُ إلى الشمس و في الحدود الداخلية الصالحة للعيش يقبعُ الزُهرة. |
'"Erkekler Mars'tan, Kadınlar Venüs'ten. '" | Open Subtitles | الرجال من المريخ والنساء من الزُهرة |
Küçük de olsa bize yakın olan Venüs'ün kütleçekim kuvveti ve uzak ama dev boyutlu Jüpiterin kütleçekim kuvveti Dünya'nın eksenini farklı yönlere eğmiş ve yörüngesini de hafifçe bükmüştür. | Open Subtitles | سحب جاذبية الزُهرة صغير لكنه قريب... و تلك للمشتري بعيدة لكن قوية |
Venüs'ün okyanusları çoktan yok oldu. | Open Subtitles | إختفت مُحيطات الزُهرة منذُ وقتٍ طويل |
Fakat 2008'de Venüs Ekspres uzay aracı suyun, buranın yüzeyinde de aktığına dair hayli kayda değer bir işaret saptadı. | Open Subtitles | لكن في عام 2008 رصدت مركبة الفضاء "الزُهرة إكسبرس" أثراً يدلُ بقوة أن الماء قد تدفقَ ذاتَ مرةٍ على السطح هُنا أيضاً. |
Venüs ve Satürn sadece 1000 yılda bir olacak bir dizilime yaklaştılar. | Open Subtitles | كوكبى الزُهرة وزحل يتقاربوا من التلاقى |
Venüs'te güzel bir kulübe. | Open Subtitles | كوخ لطيف على كوكب الزُهرة. |
Silbiger. Şu an itibariyle Venüs'ü turladığını düşünen hastamız. | Open Subtitles | ({\pos(190,210)}سلبيغر)، الذي يخال نفسه في هذه الساعة يدور حول كوكب الزُهرة. |
Burası Venüs. | Open Subtitles | هذا كوكب الزُهرة |