Parayla. Para Sıkıntı hariç her şeyi çözüyor ve yemek de sıkıntıyı çözüyor... | Open Subtitles | المال يعالج كل شيء ماعدا السأم ...والغذاء يعالج السأم إذن |
- Sıkıntı aslında. | Open Subtitles | ..السأم بالحقيقة |
Sıkıntı. | Open Subtitles | السأم |
Sadece sıkıntıdan ölmeyelim diye, sen ve ben güzel vakit geçirdik. | Open Subtitles | لقد كان لقضاء وقتا ممتعا معاً كي لا نموت من السأم |
Seni bir zahmetten kurtarabilirdim. Zaten sıkıntıdan ölecektim. | Open Subtitles | لكنتُ أعفيتك مشقّة الطريق فأنا أكاد أموت من السأم بأيّة حال |
Sıkıntı mı? | Open Subtitles | السأم ؟ |
Benim yatağımda yatabilirsin. Nasıl olsa sıkıntıdan öleceğim. | Open Subtitles | يمكنك أن تحصلي على مضجعي لأن السأم سيكون قاتلي |
Burada sıkıntıdan içmek yerine ateş ve zaferle ölmeyi tercih ederdim. | Open Subtitles | ... وهبطفي اللهبوالمجد... ... بدلامن أن يجلسهنا تعفّن السأم والخمر. |
-Yoksa sıkıntıdan patlardım. | Open Subtitles | -أليس كذلك؟ -بالإضافة لهذا ، أنا سأموت من السأم |
-Yoksa sıkıntıdan patlardım. | Open Subtitles | - بالإضافة لهذا ، أنا سأموت من السأم - |
Şunlara bak. sıkıntıdan ölüyorlar. | Open Subtitles | إنظرِ إلى هذا، سيموت من السأم |