"السؤال الوحيد هو" - Translation from Arabic to Turkish

• Tek soru şu
• - Tek soru
• Asıl soru şu
• Tek sorun şu
• Asıl soru ise
• tek sorunumuz

Tek soru şu, tetanos ölü bir kadının sistemine nasıl girdi?
السؤال الوحيد هو كيف قامت البكتيريا بالدخول لنظام المرأة المتوفية؟

Tek soru şu. Emily'e nasıl söyleyeceğiz?
السؤال الوحيد هو كيف سنقول هذا لايميلي ؟

Tek soru şu ki sen bu işle ilgileniyor musun?
السؤال الوحيد هو: هل أنتِ مهتمة بالإدارة؟

- Tek soru hangi parçanın peşinde olduğu.
السؤال الوحيد هو اي من هذه الادوات يريدها؟

Asıl soru şu; "Buna tanıklık edecek miyiz, yoksa bunu karanlık bir sokakta ya da başka bir yerde mi yapacak?"
السؤال الوحيد هو " هل سنشهد الفعل

Tek sorun şu ki yarın sabah sana yazacak mıyım yoksa dürtecek miyim.
السؤال الوحيد هو , غداً صباحاً هل ارسل لك رسالة أم اوكزك؟

Asıl soru ise, hangi insanlar dünyayla birlikte değişecek kadar akıllı ve cesur?
السؤال الوحيد هو مَن هم الأشخاص الذين سيكونون شجعانًا وأذكياءً بما يكفي ويتغيروا معه؟

Şimdi tek sorunumuz oraya nasıl ulaşabileceğimiz.
ولكن السؤال الوحيد هو كيف نصل إلى هناك ؟

Tek soru şu: eğer kardeşin daha yeni ölümden dönmüşse... sen neden camları silesin ki?
السؤال الوحيد هو لمَ تنظف سيارتك لو شقيقتك عادت للتو من الموت؟

Tek soru şu: Biz başlamadan önce mi sonra mı söyleyeceksin?
السؤال الوحيد هو هل ستخبريني قبل ام بعد ان نبدا؟

Tek soru şu ki, siz hazır mısınız?
و السؤال الوحيد هو هل انتم كذلك ؟

Tek soru şu ki hepsini kullandınız mı?
السؤال الوحيد هو: هل استعملت كلها؟

Buradaki tek soru şu: Benimle gelecek misin?
و السؤال الوحيد هو هل سترافقني؟

- Tek soru, ne kadar ödeyeceğiniz.
"السؤال الوحيد هو "كم ستدفع؟

Asıl soru şu:
السؤال الوحيد هو ...

Tek sorun şu ki, ne anlama geliyor?
السؤال الوحيد هو ما الذي يعنيه ذلك بحقّ الجحيم؟

Asıl soru ise; dönüşünde hangi sinsi plânını uygulayacak?
السؤال الوحيد هو أى خطة ماكرة لديها من أجل عودتها؟