| Kızda kalıcı yara izi var, dostum. Daha yaşı On yedi. | Open Subtitles | الندوب تملأ وجهها، إنها ندوب دائمة وهي في عمر السابعة عشرة |
| On yedi yaşındaki Eduardo güpegündüz Rio polisi tarafından öldürüldü. Ve bakın öldürdükten sonra ne yapıyorlar. | TED | قُتل إدواردو وهو في السابعة عشرة من عمره في وضح النهار من قبل شرطة ريو، وانظروا ماذا حدث بعد ما قتلوه |
| Tanrım, ben On yedi yaşındayken piç kurusu keşin tekiydim. | Open Subtitles | يا إلهي حين كنت في السابعة عشرة كنت فتى متهوراً وضيعاً |
| On yedi yaşındaydım ve benim için çok tatlıydı. | Open Subtitles | كنت في السابعة عشرة وكان لطيفاً جداً معي |
| Diğerleri sayılmaz!" diyordun. Bunları sana söylediğimde On yedi yaşımdaydım. | Open Subtitles | حين قلت ذلك ، كنت في السابعة عشرة |
| Çocuklar, On yedi yaşında ormana girdim ve yirmi bir yaşında çıktım. | Open Subtitles | عندما كنت في السابعة عشرة دخلت إلى الغابة و عندما كنت في الحادية و العشرين خرجت - و يا إلهي. |
| On yedi yaşında, MIT'den 'yüksek şeref listesine' girerek mezun oldu. | Open Subtitles | وفي السابعة عشرة تخرج مع مرتبة الشرف من (إم آي تي) |
| Genç ve tatlı Yaş daha On yedi | Open Subtitles | صغيرة وحلوة وفي السابعة عشرة فقط |
| "On yedi yaşında ciddi olunmaz." | Open Subtitles | في السابعة عشرة", لا يمكنك أن تكون شكليا". |
| "On yedi yaşında ciddi olunmaz." | Open Subtitles | في السابعة عشرة", لا يمكنك أن تكون شكليا". |
| On yedi yaşında, Duquan adında bir oğlun yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك ولد في السابعة عشرة إسمه (دوكوان)؟ |
| - Daha On yedi yaşındasın. | Open Subtitles | أنت في السابعة عشرة. |
| On yedi yaşındaydı. | Open Subtitles | .... كانت في السابعة عشرة |
| On yedi. | Open Subtitles | السابعة عشرة |