ve bir saat sonra yaşayacak olmanın tek yolu abini nerede bulacağımı söylemen. | Open Subtitles | و الطريقة الوحيدة التي يمكنك المغادرة بها في الساعة القادمة هي ان تخبرني أين سأجد أخاك |
Bir saat sonra yağmur duracak, şu anda bizi görmelerini engelleyen tek şey bu. | Open Subtitles | المطر سيتوقف في الساعة القادمة و هذا الشيء الوحيد الذي يمنعهم من رؤيتنا الآن |
Bir dakika ya da bir saat içerisinde olabilir ama kesinlikle olacak. | Open Subtitles | هو يمكن أن يحدث في الدقيقة التالية، في الساعة القادمة لكنّه سيحدث. |
bir saat içinde hisara nakletmek için yiyecek ve malzeme hazırlamasını istediğimi söyle. | Open Subtitles | بجمع أكبر قدر من الطعام والمؤن لأنه سيتحرك نحو الحصن خلال الساعة القادمة |
bir saat boyunca Sandra K. Templeton'a olan sevgimi ve beni oraya neyin getirdiğini anlattım. | Open Subtitles | على مدى الساعة القادمة وصفت حبي لساندرا كي. تيمبيلتن والمحنة التي جلبتني أمامهم |
Barry, gelecek saat içinde Oval Ofis'ten bir konuşma ayarla. | Open Subtitles | (باري), قم يتسجيل العنوان على الطائرة لنقلع في الساعة القادمة |
Bir sonraki saatin nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف اين هى الساعة القادمة |
Anne'e bir sonraki saat için randevularımı iptal etmesini söylemeliyim. | Open Subtitles | فقط أريد أن أخبر (أنن ) تأجل المرضى إلى الساعة القادمة |
Önümüzdeki saati sana onun ne kadar iyi olduğunu anlatmaya ayıracağım. | Open Subtitles | سأقوم بقضاء الساعة القادمة اخبرك كم هو جيد |
24 saat sonra Enerji Bakanlığı'ndan gelip almalarına kadar güvende olacak. | Open Subtitles | سيكون آمنا إلى حين أن تأخذه وزارة الطاقة خلال 24 الساعة القادمة |
Bir saat sonra ne yapacağımı bilmediğimden, ya da bir dakika sonra ne yapacağımı bilmediğimden değil. | Open Subtitles | ولكن لأني لا أعرف ما يجب القيام به في الساعة القادمة أو في الدقيقة التالية |
Bir saat sonra limanda olacak. | Open Subtitles | -نعم، تصل للميناء في الساعة القادمة |
Sadece söylemek istediğim, önümüzdeki bir saat içinde her şeyin sonuçlanmış olacağı. | Open Subtitles | أقصد فقط أن كل شىء سينتتهى خلال الساعة القادمة |
Oturmaya kendine bir kadeh dolusu 'kapa çeneni' almaya ne dersin? Çünkü önümüzdeki bir saat boyunca konuşmayacaksın. | Open Subtitles | صبي على نفسك الزجاج و لا تتكلمي في الساعة القادمة |
Sonraki yarım saat boyunca sadece sweatshirt'ümden turta emiyorum | Open Subtitles | أنا بعدها أمص الفطيرة لأخرجها من سترتي للنصف الساعة القادمة |
Oo, bu durumda... gelecek saat tamamen senin. | Open Subtitles | ..في هذه الحالة الساعة القادمة كلها لك |
Bir sonraki saatin peşinde olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد انها وراء الساعة القادمة |
Bir sonraki saat. | Open Subtitles | - على مدار الساعة القادمة. |
Önümüzdeki saati teklif çubuğunu kaldırarak geçir. Bir şey kazan. | Open Subtitles | اقضي الساعة القادمة برفعي يدك فوزي بأي شيء |