"الساعة الماضية" - Translation from Arabic to Turkish

    • Son bir saattir
        
    • Bir saat
        
    Son bir saattir yaptığın zihin potporin için teşekkürler, Jeremiah. Open Subtitles أشكرك يا جيرميا على عرضك السحري اللطيف طوال الساعة الماضية
    Son bir saattir yaptığın zihin potporin için teşekkürler, Jeremiah. Open Subtitles أشكرك يا جيرميا على عرضك السحري اللطيف طوال الساعة الماضية
    Son bir saattir burada uyudun mu? Elbette, bunu yapmanı istiyorum. Tanya'nın hikayesi iyiydi, seninkinin daha iyi olmasını umuyorum. Open Subtitles هل كنت نائمة الساعة الماضية, بالطبع نريد, ويفضل ان يكون لديك شيء جيد
    Son Bir saat içinde 14 kızın telefon numarasını aldım ben. Open Subtitles سيدتي، لقد حصلت على 14 رقم هاتف لفتيات في الساعة الماضية
    Son Bir saat içinde CO2 değerleri 4 birim arttı. Doğru olamaz. Open Subtitles لقد زادت معدلات ثاني أكسيد الكربون أربعة درجات في الساعة الماضية
    Bak, Son bir saattir düşünebildiğim tek şey seni balkondan atmaktı. Open Subtitles في الساعة الماضية كل ما فكرتُ بهِ هو أن أرميكَ من الشرفة
    Son bir saattir polis telsizlerinde fırtına kopuyordu. Open Subtitles ماسحات الشرطة ظلّت تفحص كلّ مكان خلال الساعة الماضية.
    Son bir saattir neden battığımızı anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles لقد قضيت الساعة الماضية محاولاً معرفة السبب وراء غرقنا.
    Son bir saattir ağzından çıkan en güzel şey bu. Open Subtitles هذا ألطــف شيء قــالته في الساعة الماضية
    Son bir saattir cep telefonundan sana ulaşmaya çalışıyormuş. Open Subtitles إنها تحاول الوصول إليك علي الهاتف طوال الساعة الماضية.
    Son bir saattir arabayla seni arıyordum. Open Subtitles لقد كنتُ أقود في الأنحاء... في الساعة الماضية بحثاً عنّكِ
    Son bir saattir, Silver'ın önünde çıldırmamak için zor tutuyorum kendimi. Open Subtitles لقد كنت أحاول في الساعة الماضية أن لا أفزع أمام (سيلفر)
    Ben de Son bir saattir böyle yapıyordum zaten. Open Subtitles إذاً... أفعل الأمر الذي كنتُ أفعله طوال الساعة الماضية
    Son bir saattir içtiğin şeyin içindeydi. Open Subtitles ذلك الذي كنت تشربه طوال الساعة الماضية
    E-S-R-A-R yerine Jay bize Ç-A-Y getirdi ki onu da Son bir saattir sarmayı beceremedi. Open Subtitles - (بدلا من الـ(م-خ-د-ر-ا-ت (فقد إشترى جاي شاي( بي جي تيبس و التي قضى فيها الساعة الماضية مخفقا في لفها على شكل لفه
    Mancow, Son bir saattir dinliyorum. Open Subtitles نعم يا (مانكاو) كنت أستمع لما كانت تقول خلال الساعة الماضية
    Bu uydu fotoğrafları ülkeniz üzerinde Bir saat önce çekildi. Open Subtitles هذه صورة بالقمر الصناعى اخذت لبلادك الساعة الماضية
    Son Bir saat içinde motosikletleriyle gelen bir kaç motosikletli ve bir kız gördün mü? Open Subtitles رأيت ثلاثة ظباط وقائد مرتين علي جوانب النهر الساعة الماضية
    Bilgiyi, son Bir saat içinde hedeflenen diğer 3 CTU ajanıyla paylaştı. Open Subtitles هذه المعلومة كان يشاطره فيها ثلاثة عملاء من الوحدة كلهم كانوا مستهدفين في الساعة الماضية
    Son Bir saat içinde fikrini değiştirecek ne oldu ki? Open Subtitles ما الذي حدث في الساعة الماضية لتغير رأيك؟
    Son Bir saat içinde açılmış ve incelenmişler. Open Subtitles لقد فُتحت تلك الملفات وتمت مشاهدتها في الساعة الماضية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more