Sabahın bu saatinde rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لإزعاجكِ في هذه الساعة المبكرة . من الصباح |
Eee, sabahın bu saatinde gelmeni neye borçluyum? | Open Subtitles | اذا بما أدين لك لآيقاظي بتلك الساعة المبكرة ؟ |
Sabahın bu saatinde kalkacağımı bilseydim, klübünüze katılmayı hiç kabul etmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأوافق قط على الانضمام إلى ناديك لو علمت أني سأضطر للاستيقاظ في هذه الساعة المبكرة |
Hayatım. Liseden beri hiç bu kadar erken kalkmamıştım. | Open Subtitles | يا إلهى,لم أستيقظ فى هذه الساعة المبكرة منذ أيام المدرسة الثانوية |
Laurence, seni buraya bu kadar erken getirdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أتأسف كثيراً لجلبك في مثل هذه الساعة المبكرة |
Bay Logan, gecenin bu saatinde ne işiniz var burada? | Open Subtitles | سيد (لوغن) لماذا أنت مستيقظٌ في هذه الساعة المبكرة ؟ |
Şayet sabahın bu erken saatinde kalktıysanız, dışarıda güzel, güneşli bir gün var ve özellikle de şehrin Midtown ve Buckhead bölgelerini pırıl pırıl aydınlatıyor. | Open Subtitles | هناك شروق الشمس جميل في الخارج إذا إستقيظتم في هذه الساعة المبكرة البرق يبرق في الأفق ... "عبر وسط المدينة و "باك هيد |
Grady Amca, neden sabahın bu saatinde tepemizde davul çalıyorsun? | Open Subtitles | (عمي (جريدي لم أنت هنا تقرع طبلاً في هذه الساعة المبكرة من الصباح؟ |
Buraya giremezsin, özellikle bu kadar erken saatte. | Open Subtitles | أنت لن تدخل ولا سيما فى هذه الساعة المبكرة. |