"الساعة المتأخرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • geç saatte
        
    • geç vakitte
        
    • geç saatinde
        
    • Gecenin
        
    Sizi bu geç saatte uyandırmadığımı umarım. Open Subtitles أتمنى بأنني لم أقم بأيقاضك .في هذه الساعة المتأخرة
    Bu geç saatte yalnız başına nereden geliyorsun? Open Subtitles ما الذي يبقيك لوحدك في الخارج حتى هذه الساعة المتأخرة ؟
    Keşke bu kadar geç saatte kabarmasalardı. Open Subtitles فقط تمنيت ألا يغريني أحد في تلك الساعة المتأخرة من الليل.
    Bu geç vakitte nereye gidiyorsunuz? Open Subtitles إلى أين أنتم ذاهبون بمثل هذه الساعة المتأخرة ؟
    - Bu kadar geç vakitte gelmen iyi oldu. Open Subtitles كم أنا سعيدة بحضورك في هذا الساعة المتأخرة.
    Gecenin bu geç saatinde seni hangi rüzgar getirdi buraya? Open Subtitles ما الذى جلبك كل هذه المسافة الى هنا فى هذه الساعة المتأخرة ؟
    Gecenin bir yarısı annenin evine dalıyoruz. Open Subtitles إزعاج أمك في هذه الساعة المتأخرة من الليل
    Bu geç saatte burada bulunmanın verdiği mutluluğu neye borçluyuz? Open Subtitles لمن ندين بهذه اللحظة السعيدة التي جاءت بك بهذه الساعة المتأخرة بالليل؟
    Başbakanım, geç saatte ardığım için üzgünüm, ama korkarım ki Kraliçe tahttan feragat ediyor. Ne? Open Subtitles رئيس الوزراء,آسف لاتصالي في هذه الساعة المتأخرة ولكنني أخشى أن الملكة قد تنازلت عن العرش
    geç saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm. Open Subtitles آسف على إزعاجك في مثل هذه الساعة المتأخرة لقد..
    Sadece bir günahkar bu geç saatte sokaklarda dolaşır. Open Subtitles فقط المذنب من يقوم بجوب الشوارع في تلك الساعة المتأخرة من الليل.
    Amane-san. Seni bu geç saatte buraya gelmek zorunda bıraktığım için üzgünüm. Open Subtitles أماني-سان ، آسفة لجعلك تأتين في هذه الساعة المتأخرة
    Evet efendim. Bu geç saatte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. Open Subtitles أجل، أنا آسف لإزعاجكم في هذه الساعة المتأخرة...
    Jack, bu geç saatte arayan da kim? Open Subtitles جاك", من يتصل بك" في مثل هذه الساعة المتأخرة اللعينة؟
    Doktor, bu geç vakitte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. Open Subtitles أيّها الطبيب ، أنا أسفة كوني أتيتُ لك في هذه الساعة المتأخرة
    Bu geç vakitte geldiğim için özür dilerim. Open Subtitles أعتذر لقدومي بهذه الساعة المتأخرة.
    Delirdin mi Gecenin bu saatinde iş mi yapılır? Open Subtitles أنت مجنونة ببقائك تعملين إلى هذه الساعة المتأخرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more