Scientology'nin en sevdiğim konsepti suçun olmadığı bir dünya savaşın olmadığı bir dünya ve deliliğin olmadığı bir dünya. | Open Subtitles | رُبّما تكون فكرتى المُفضّلة عن الساينتولوجى هى: عالم بلا جريمة, عالم بلا حرب, عالم بلا جنون. |
Amacım bir şeyleri ifşa etmek değildi. Sadece Scientology'i anlamaktı. | Open Subtitles | لم يكن هدفى أن أُشهِّر بهم, كان ببساطة أن أفهم الساينتولوجى. |
Aslında Scientology'nin çoğunu daha önce yazdığı bilimkurgu hikayeleri olarak görebiliriz. | Open Subtitles | كثير مما تتّسِم به الساينتولوجى, كان قد سبق وأن كتب عنه فى شكل خيال علمىّ. |
Scientology kilisesine göre düşüncelerin kütlesini ölçüyor. | Open Subtitles | وِفقاً لكنيسة الساينتولوجى, فإنه يكشف بالفعِل عن كُتلة افكارك, |
Scientology'de bu gidişatı tersine çevirerek insanları uyandırıyoruz. | Open Subtitles | فى الساينتولوجى, إذا عكست الطريقة ستجعله يستيقظ. |
İnsanları Scientology sürecinden önce ve sonra test ettik ve her seferinde IQ'larının arttığını gördük. | Open Subtitles | سيتحسّن نظرك. إختبرنا أُشخاصاً قبل مُمارسة الساينتولوجى وبعدها, ووجدنا, بلا استثناء, أن مُعدّل ذكائهم قد ارتفع. |
Scientology bu fikri aşılamaya burada başlıyor: | Open Subtitles | من هنا بدأت الساينتولوجى فى خلق ثقافة التلقين: |
Muhtemelen Scientology kuruluşları ben yöneticiyken daha iyi idare ediliyordu. | Open Subtitles | ولكن مُنظّمات الساينتولوجى كانت تُدار بشكل أكثر دِقّة عندما كنت أُديرها. |
1970'lerin ortalarında, Scientology gemileri Akdeniz limanlarında artık istenmiyordu. Hubbard ABD'ye yelken açtı. | Open Subtitles | فى أواسط السبعينيات, لم تعُد سُفُن الساينتولوجى محل ترحيب فى كثيرٍ من موانىء البحر المتوّسط. |
Ben yazar olmak istiyordum, karım da Scientology çalışıyordu. | Open Subtitles | أردتُ أن أكون كاتباً, وزوجتى كانت تَدرُس الساينتولوجى. |
"Hollywood Reporter'da gazeteci" ...Scientology belki de daha güvende hissettirecek bir yol sunuyordu. | Open Subtitles | تمنحُك الساينتولوجى الوسيلة التى قد تجعلك أكثر شعوراً بالآمان. |
Scientology'nin üst seviyelerine çıktığınızda size yaratılış efsanesi açıklanıyor. | Open Subtitles | عندما تصل إلى المُستويات العُليا فى الساينتولوجى, يُفسرون لك أُسطورة الخلق. |
Onun yaptıklarına mazeretler bulmadıkça bu Scientology oyununa devam edemeyecektim. | Open Subtitles | لم يكن بأستطاعتى أن استمر فى خِدعة الساينتولوجى بدون أن أُنتحل له الأعذار. |
Scientology 25 senedir manşetlere girdi çıktı neredeyse bir din olarak kurulduğundan beri. | Open Subtitles | تصدّرت الساينتولوجى العناوين الرئيسية من وقتٍ لآخر لمُدّة 25 سنة, تقريباً مُنذ تأسيسها كديانة. |
Scientology kilisesi, taciz olarak gördüğü şeylerden rahatsız olmuş. | Open Subtitles | قصة الساينتولوجى هى قِصّة كنيسة لديها شعور بالمرارة ممّا اعتبرته تضييقاً. |
Scientology'i eleştiren herkes meşru hedef. | Open Subtitles | وكُلّ من ينتقد الساينتولوجى هو فريسة مُستهدَفة. |
Bir Scientology hikayesi üzerinde çalışırken, köpeği zehirlendi. | Open Subtitles | تم تسميم كلبه أثناء كتابته موضوعاً عن الساينتولوجى. |
Scientology, üyeleri tarafından insanlığın kurtuluşu olarak yaratılıp algılandığı için soğukkanlılıkla yalan söylemek kabuldür. | Open Subtitles | لأن الساينتولوجيين يعتقدون أن الساينتولوجى هى خلاص للبشرية, فستجد أُناساً يكذبون بكُلِّ هدوء, |
Eğer yaptıklarının Scientology kilisesini koruduğuna inanıyorlarsa. | Open Subtitles | اذا كانوا يعتقدون أن ما يقومون به يحمى كنيسة الساينتولوجى. |
Davalarla uğraştıklarında, onu getirirlerdi ve Scientology'nin ne kadar harika olduğunu söylemesi için tanıklık ederdi. | Open Subtitles | عندما كانوا يواجهون دعاوى قضائية أو ما شابه, كانوا يأتون به للإدلاء بشهادته على مدى عظمة الساينتولوجى. |
Bunlar Sayntoloji tarikatının doktrinleri... | Open Subtitles | "هذه هى مُعتقدات كنيسة العلم "الساينتولوجى |