| bir gün Yetmiş yaşında olacağım... yaşlandığım zaman yaşayıp yaşamadığım kimin umurunda olur? | Open Subtitles | سوف يأتى السبعين عندما تكبر و الجو باردا ولا احد يهتم اذا كنت تعيش او ميتا |
| Geçen hafta Yetmiş beş oldum. | Open Subtitles | لقد بلغت الخامسه و السبعين الأسبوع الماضي |
| Soyduğunuz kadın Yetmiş yaşındaymış, sikikler. | Open Subtitles | عجوز في السبعين من العمر؟ .أيها الملاعين |
| Yine buzda kayıp çenesini kıran Yetmiş yaşında bir hastayla ilgili arayan bir dişçi çıkmıştır kesin. | Open Subtitles | هذه ستكون مكالمة ثانية حول طبيب اسنان ومريضة بعمر السبعين التي زحلقت بالثلج وكسرت فكّها |
| - Baban kaç yaşında demiştin? - Yetmiş küsur. | Open Subtitles | كم عمر والدك فى رأيك فوق السبعين |
| Yetmiş yaşındayken de... Yalnızca gerçeklik ve ışık vardır. | Open Subtitles | ... ولا وأنت فى السبعين من عمرك يوجد فقط حقيقة ونور |
| Oh, yeniden Yetmiş olmak vardı. | Open Subtitles | أو ترجع إلى السبعين من العُمر مره أخرى |
| Yetmiş yıldır onların arasında yaşıyorum. | Open Subtitles | أعيش بينهم لما يقارب السبعين عاماً الآن |
| Sergio'nun Yetmiş yaşına bastığı gün her şey değişti. | Open Subtitles | كل هذا تغير يوم عيد مولد "سيرجيو" السبعين |
| "Paralı. Yetmiş yaşında. | Open Subtitles | "إنّه غني وفي السبعين من عمره. |
| Yetmiş yaşına gelene dek zamanı sayacağım. | Open Subtitles | أحصي الوقت حتى وصلت السبعين |
| - Tamam, Yetmiş yaşındasın. - Ve...? | Open Subtitles | حسنا أنت فى السبعين من عمرك _ و؟ |
| Cher mesela, Yetmiş yaşında Cher memelerini sallayıp dursa. | Open Subtitles | - (شير) (شير)، بعمر السبعين تحاول اللعب بالأباريق دون إسقاطها |