"السبورة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tahtaya
        
    • tahtada
        
    • tahtayı
        
    • tahtadaki
        
    • tahtanın
        
    • tahta
        
    • karatahta
        
    Bu sözlerinizden tüm sınıf zevk alsın diye, tahtaya yazacağım. Open Subtitles سوفَ أتركَ كلماتك على هذهِ السبورة طوال حصصي لكي أستمتع.
    Biri tahtaya, ona Kira'yı öldürmesini söyleyen şifreli bir mesaj bıraktı. Open Subtitles شخصٌ ما ترك رسالةً مشفرة على السبورة تخبره أن يقتل كيرا
    Örneğin, tahtada bir problemi çözdükten sonra, alkışlıyordum ve tahta sihirli bir şekilde siliniyordu. TED كمثال، بعد أن أنهي حل مسألة على السبورة، أصفق بيديّ، وبطريقة سحريّة تُمسح السبورة.
    tahtada gördüğünüz şey bir doktorun ilk görevidir. Open Subtitles الذي تراه على السبورة هو واجب الطبيب الأول
    Ona sadece kızının öldüğünü söyledim ve o kara tahtayı karalıyor. Open Subtitles أخبرته للتو أنّ إبنته قد ماتت، وهو يخربش على السبورة. د.
    Erken bitirirseniz, tahtadaki soruyu çözmeye başlayın. Open Subtitles من ينتهي مبكرا، فليعمل على تلك التمارين التي على السبورة.
    Kimya derslerinde likör yapıp tahtanın arkasına saklardık. Open Subtitles كُنا نعدّ الكحول في مختبر الكيمياء و نخَفيه وراء السبورة.
    Yine tahtaya kalkmaya gayet hevesli arkadaşının kulağına birşey fısıldadığı için azar iştiyor, TED مجددا، أول من تذهب إلى السبورة لتجيب علي الأسئلة. تقع في المشاكل لأنها تهمس في أذن أفضل صديقاتها
    tahtaya isimler yazıyoruz, yanına tahminlerini koyuyoruz. TED لإننا نضع الأسماء على السبورة ونربطها بتخمينات والأطفال اقتنعوا بذلك.
    Bununla bir bina inşa etmezsiniz, bununla da ders vermeye ve tahtaya yazı yazmaya çalışmazsınız. TED يمكنكم رؤية ذلك. لن تقوم ببناء بناية من هذه الأشياء، ولن تقوم بتقديم محاضرة وتحاول الكتابة على السبورة بهذه.
    tahtaya İngilizce sorular yazdım. TED بدأت بكتابة الأسئلة باللّغة الإنجليزية على السبورة.
    - Çok kötü. Bayan Connely, tahtaya yazın: 10.30 Burt'un Yeri. Open Subtitles انسة كونلى, على السبورة, حانة بيرت الساعة 10:
    Bu arada, ben de adını tahtaya yazacağım. Open Subtitles في هذه الأثناء، سأكتب اسمها هناك على السبورة
    tahtada gördüğünüz şey bir doktorun ilk görevidir. Open Subtitles الذي تراه على السبورة هو واجب الطبيب الأول
    Ofisimde bulunan beyaz tahtada yaklaşık bir düzine semptom yazılı. Open Subtitles تلك السبورة بغرفتي وصلنا لدستة أعراض الآن
    Günlerimi kara tahtada atomlar çizerek ve bu çocuklara periyot cetvelini öğretmeye çalışarak geçiriyorum. Open Subtitles اقضي يومي برسم الذرات على السبورة واحاول ان اجعل هؤلاء الصغار يفهموا الجدول الدوري.
    tahtayı sil büyük adam ve bana neler öğretebileceğini göster. Open Subtitles قف عند السبورة أيها الصبي الضخم .ولترني ما تعمل معه
    Her sabah bana elma getirir, tahtayı silmek için geç vakte kadar kalır ve fazla da sağda solda sürtmez. Open Subtitles سيجلب لي تفاحة دائما وسظل حتى متأخرا لمسح السبورة ولا يجب أن يتسكع كثيرا
    Miyop olduğumdan tahtayı görebilmek için her derste aynı sandalyede oturmam gerekiyor. Open Subtitles أنا لدى شئ فى بصرى ؟ لذا أحتاج أن أجلس فى نفس الكرسى فى كل الفصول لأرى السبورة
    İkinci sınıf, tahtadaki sayılara bakın. Open Subtitles طلاب الصف الثاني أنظروا للأرقام على السبورة
    Ben de lisedeki, uzun çoraplı kimya öğretmenimi hatırlıyorum, tahtanın önünde, diğer baloncuklara bağlanan baloncuk şemaları çiziyor ve nasıl titreşerek çarpıştıklarını anlatıyor. TED وأتذكر أستاذي للكيمياء في المدرسة الثانوية وهو مرتديًا الجوارب الطويلة عند السبورة يرسمُ رسومًا بيانية لـفقاعات متصلة بفقاعات أخرى ويصف كيف تهتز وتصطدم في نوع من الحساء المغلي.
    kamera kızılötesi noktayı görüyor ve kamera piksellerinin yerlerini projektör piksellerine kayıt edebiliyorum (yazdırabiliyorum). Şimdi bu bir beyaz tahta yuzeyi gibi oldu. TED ترى الكاميرا النقطة الحمراء ويمكنني معرفة موقعها على الكاميرا مقارنة بموقعها على الشاشة. وهي الآن كسطح السبورة
    Said'i kocan olarak kabul ediyor musun? çeyizin bir karatahta... Open Subtitles تقبلين "سيد" زوجاً لكِ بهذه السبورة , مهر ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more