| Balayı gezimizde en büyük kaplanları avladıktan sonra derilerini yüzüp halı yapacağım. | Open Subtitles | وفي رحلة شهر عسلنا سأصطاد اكبر القطط واسلخ جلدهم من أجل السجادات |
| İstifa edip halı yıkama işine girdi. | Open Subtitles | لقد استقال وبدأ عمل خاص في تنظيف السجادات |
| Film Kralı gibi yani. Bundan böyle ona kırmızı halı karşılaması olmayacak. | Open Subtitles | إنتهت السجادات الحمراء له |
| Albert Kodagolian 'ın halılarını yüklendiğim bir iş vardı, | Open Subtitles | كـانت لدي وظيفـَة تركيب السجادات لِـ( آلبيرتكوداجوليان) |
| "Dünyanın en iyi babası" Roy, indirimli satış için kirli beyaz İran halılarını çıkardın mı? | Open Subtitles | هلّا سحبت السجادات الفارسية البيضاء يا (روي) من أجل التصفية؟ |
| Zaten kilimlerdeydik. - Kilim şahane fikir. Elbette kilimler. | Open Subtitles | لطالما كانت السجادات. |
| Bu yüzden ne zaman televizyona çıksam beş defa Wade Boggs'un halı Dünyası demek zorundayım. | Open Subtitles | هكذا كيف علِقت في إشهار عالم السجادات لـ(وايد باغ) 5مرات في كل وقت أظهر بمكان التصوير |
| - Peki. - Nero, çok üzgünüm dostum. Bobby yeni halı ısmarladı. | Open Subtitles | إسمع , (نيرو)إنيّ آسف يارجل. إٍستمع , إنّ(بوبي)طلب بعض السجادات. ولقد كنتُ أفكر بأن بوسعنا جلبُ بعض الأعوان لكيّ يأتوا ببعض الرسمات ويصلحوا الجدران. أجل, أجل. |
| - Evet, evet. kilimler. | Open Subtitles | -نعم، السجادات |