Kendisine okyanusların yükselişinden bahsedildi. O da ''100 yıl sonra olacak bir şey için bugün davranışlarımı değiştirmeyi saçma buluyorum,'' dedi. | TED | حدثوه عن ارتفاع المحيط فأجاب قائلاً: "أجد أنه من السخف أن أغير سلوكي اليوم من أجل شئ سيحدث خلال مئات الأعوام." |
SK: Bu durum da, bayrağı daha da saçma hâle büründüren son nokta oluyor, bayrağın içinde başka bir bayrak tasarımı bulunuyor. | TED | ستيف: إحتواؤه على ذلك العنصر الأخير هو الذي يجعله شديد السخف. لذلك هناك تصميم لعلم متضمن في علم ميلووكي. |
Diğer bir görünmeyen hafifçe saçma şey de şu hikaye ve siz onu henüz göremiyorsunuz. | TED | شيء واحد خفي به بعض السخف هو هذه القصة، وهي خفية بالنسبة لك. |
- Yaklaşık yirmi yıl aptalca yaşamaya devam ettim, seni diğerleriyle kıyaslayarak | Open Subtitles | ولكن من السخف انى عشت ولمده عشرون عاما تقريبا |
Size çok aptalca, çok ilkelce gelebilir, ama söylüyorum o adam bütün hayatını size adadı ve siz ona arkanızı döndünüz, çocuklar. | Open Subtitles | الأمر يبدو كأنه في غاية السخف و موضة قديمة لكني أقول لك لقد وضع حياته كلها فيكما و أنتما قد أدرتما ظهريكما له |
Bir düşünürseniz, olup biten her şey tamamen gülünç. | Open Subtitles | عندما تفكر فى الموضوع ، فستجد أن الموضوع بأسره غاية السخف لم ؟ |
Raflarda uçan kitapları duymuştum, ama bu saçmalık. | Open Subtitles | لقد سمعت عن كتب تتطاير، لكنَّ هذا بغاية السخف |
Bir diktatör ya da kıskanç bir koca gibi davranmam saçma, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه من السخف أن أمثل دور الطاغية أو الزوج الغيور |
Seni tek başıma yetiştirmek zorunda oluşum çok saçma. | Open Subtitles | نحن متفقان الشخص غير الحكيم هو سخيف كان من السخف تربيتك لوحدك |
Balistik'in sonucunu görene kadar tahminde bulunmak saçma. | Open Subtitles | حسناً ، حتى نرى ما يحدّده قسم المقذوفات فمن السخف التكهّن |
Ancak bir roman yazarı böyle saçma bir numara akıl eder. | Open Subtitles | الروائي فقط هو من يستطيع إختلاق تغيّر مُفاجئ بهذا السخف. |
Birbirimizden huzursuz olmuyormuşuz gibi davranmamız çok saçma. | Open Subtitles | إنه من السخف أن نتظاهر وكأننا لسنا مرتاحين حول بعضنا البعض |
Aslına bakarsan duyarlı ve sorumluluk sahibi bir yaşam sürmek saçmalıksa Saçma-Kent'i nazikçe yöneten saçma Kral diyebilirsiniz bana. | Open Subtitles | لو كان الحياة بالحترام و مسؤلية على هذا الكوكب سخافة فتوجني امير السخف حيث احكم بكل نقاء و لططف على بلاد السخافة |
Bu saçma iftiraya daha fazla katlanmayacağım. | Open Subtitles | لن أقف مواجهًا لهذا السخف أمامي للحظةٍ أخرى. |
Ama dört aylığına gideceksen şimdi çıkmamız aptalca olur. | Open Subtitles | إذا كنت سترحل 4 أشهر، لمن السخف التواعد الآن |
Mark'ı kastediyor. 'Üniversitenin bunu akıl etmesinin birkaç yıl sürmesi biraz aptalca. | Open Subtitles | أعتقد أنه من السخف أن يستلزم الجامعة سنوات عديدة للقيام به |
Eğitmenim oranın helikopter koymak için aptalca bir yer olduğunu deyip duruyor. | Open Subtitles | مُهندس الإنشاء قال أنّهُ مِن السخف بناء مَرفأ طائرات هُنا. |
Atıl durumdaki bir vücudu imha etmek gülünç derecede pahalı. | Open Subtitles | من السخف التخلص من جسم بديل ، لا يمكن إعادة إستخدامه |
Yaşlı erkeklerin kızı yaşında bir kadını seçmesi gülünç doğrusu. | Open Subtitles | من السخف حينما يختار الرجال الكبار في السن نساءً يافعات. قد يكونن بناتهم. |
Konsey üyeleri Fantomlarla savaşmak için bitki ve hayvan toplamak tam bir saçmalık. | Open Subtitles | السادة أعضاء المجلس! جمع النباتات والحيوانات.. من أرجاء المعمورة لمحاربة الأطياف، لهو السخف بعينه! |
Bütün bu saçmalık yavru bir kuş yüzünden mi? | Open Subtitles | لما كل هذا السخف حول الطائر الصغير |