"السرقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • hırsızlık
        
    • soygun
        
    • çalmak
        
    • soygunu
        
    • soygundan
        
    • hırsızlıktan
        
    • hırsızlığı
        
    • Hırsızlığın
        
    • çalmaya
        
    • hırsız
        
    • soyguna
        
    • çalma
        
    • hırsızlıkla
        
    • soygunda
        
    • hırsızlığa
        
    Namuslu insanları aramaya hiç lüzum yok, burda hırsızlık kimin adetidir hepimiz biliyoruz. Open Subtitles لا داعي للتوقف وتفتيش الناس الشرفاء كلنا يعلم من الذي يحب السرقة هنا
    Vahşilerin hırsızlık amacıyla yaptıkları bir saldırıdan başka bir şey olduğu sonucuna varmama neden olacak bir şey görmedim. Open Subtitles لم أرَ شيئاً قد يؤدي بي للإستنتاج إلا أنه كان شيء آخر غير هجومٍ قام به متوحشين بغرض السرقة
    İsmi Paco Molinas. Geçen ay soygun ve cinayetten hüküm aldı. Open Subtitles هذا باكو موليناس حكم عليه الشهر الماضي لجرائم السرقة و القتل
    Nedeninin belli olduğunu sanmış olmalıyım. soygun sahici gibi durmalı. Open Subtitles ظننت أن هذا بدا واضحاً لابد أن تبدو السرقة واقعية
    Benim buraya "senden çalmak için geldiğim" kısmını anladın değil mi? Open Subtitles إنّكِ فهمتِ الجزء بشأن قدومي إلى هُنا هو السرقة منكِ، صحيح؟
    Bence buna pek ihtimal yoktu. Seni öldürseler soygunu yapamazlardı. Open Subtitles ليس هناك خطر من هذا لو قتلوك فلن تحدث السرقة
    Michael, soygundan 92 model, mavi bir Civic ile kaçtı. Open Subtitles مايكل انطلق من موقع السرقة في السيفيك الزرقاء موديل 92
    Burada yazdığına göre Bay Meyer'i iki defa hırsızlıktan tutuklamışsınız. Bu iyi. Open Subtitles تقول هنا أنك أوقفت السيد مييير مرتين بداعي السرقة في محلات تجارية؟
    Mahkûmiyet Tarihi 27 Aralık 2000, hırsızlık ve zimmete para geçirme. Open Subtitles أُدين في 27 ديسيمبر عام 2000 بجريمة الاختلاس و السرقة البسيطة
    Stan, iş verenlerin senin son 3 işinden... hırsızlık yüzünden atıldığını biliyor mu? Open Subtitles ستان هل يدرك أصحاب الفندق بأنك طُردت من مهنك الثلاث الماضية بسبب السرقة
    hırsızlık yüzünden okuldan atıldı ve çok izole bir çocuk... Open Subtitles ولقد طرد من المدرسة بسبب السرقة وهو طفل منعزل جدا
    Sanırım asıl gerekçe hırsızlık değildi. Bu yer antikalarla dolu. Open Subtitles لا أعتقد أن السرقة هي الدافع، هذا المكان مليئ بالتحف
    Memurluklara güvenilir ve onurlu adamlar seçilirse, hırsızlık ve rüşvet biter. Open Subtitles عندما يتم اختيار الرجال الموثوق بهم ليكونوا ضباط السرقة والفساد يختفيان
    Efendim, bir daha kontrol ederseniz, soygun yüzde 48 olmalı. Open Subtitles سيدي، أعتقد لو أنت اتحققت هتلائي السرقة فوق 48 بالمائة.
    soygun zamanı hariç, hiç kimse sizin kör olduğunuzu bilmeyecek. Open Subtitles أثناء السرقة , لن يتوقع أحد أو يعــــرف بأنكــــم عميــــان
    Kasaya dokunulmamış, bu da soygun tezini ortadan kaldırmış oluyor. Open Subtitles محتويات الخزينة كما هي أي أن السرقة لم تكن الدافع
    Zencilerden ve hırsızlardan birşey çalmak suç olduğu için mi? Open Subtitles ماذا؟ منذ كانت السرقة من الزنوج واللصوص جريمة؟
    Görünüşe göre biri soygun yapmamış bir soygunu engellemeye çalışmış. Güzel maske çocuklar. Open Subtitles يبدو لي أن ثمة من كان يريد منع السرقة لا أن يقوم بالسرقة
    Polisin dediğine göre silahlı soygundan dolayı baya sabıkası varmış. Open Subtitles تقول الشرطة أن له سوابق كثيرة في السرقة العنيفة بالإكراه
    - Ayrıca söyleyeyim de son zamanlarda hırsızlıktan yakalanan genç bayanlara baksın. Open Subtitles أيضًا دعها تبحث بسجلات الشرطة عن شابة أُعتلقت بتهمة السرقة من المتاجر.
    Baba, mağaza hırsızlığı yüzünden tutuklanınca seni hapse attılar mı? Open Subtitles عندما كنتُ معتقلاً بسبب السرقة هل أخذوك الى السجن ؟
    Size bir başka örnek vereyim: 2008 yılında UCLA'daki bir grup araştırmacı, şehirde Hırsızlığın yoğun olduğu bölgelerde örüntü arıyordu. TED لنأخذ مثالًا آخر: في 2008، بحثت مجموعة في جامعة كالفورنيا عن أنماط انتشار السرقة في المدينة.
    Operasyonlarını engelledikten sonra dünya dışı teknolojileri çalmaya devam ettiler. Open Subtitles بعد أن أوقفنا عمليتهم أكملوا السرقة من القاعدة خارج العالم
    Atolla'nın ürettiği bu ışıldak pervane, biyo-ışıldak hırsız alarmı olarak billinir ve bir çeşit savunma şeklidir. TED و مروحة الضوء هذه التي تنتجها الأتولا تعرف بجهاز إنذار ضد السرقة ضيائي بيلوجي وهو نوع من أنواع الدفاع.
    Burası tümüyle sigorta edildiğinden soyguna çok önem vermediğini hissediyorum. Open Subtitles أشعر أيضًا أنّك غير قلق بخصوص السرقة لأنّك مؤمن بالكامل
    Ayrıca barınaktan bedava bir kedi alabilecekken neden çalma riskine girsin ki? Open Subtitles ولماذا تخاطر من أجل السرقة ؟ بينما يمكنك أن تأخذ واحدة مجانا من أي مأوى، صحيح؟
    hırsızlıkla para yapabilirsin, güzel birkaç amigo kızla yatabilirsin, fiyakalı bir Thunderbird'la caka satabilirsin ama söylesene; hamile bir kadını veya yaşlı bir adamı vurursan başına neler gelir? Open Subtitles السرقة لربّما تجلب لك المال بامكانك الاساءة للبعض بامكانك اظهار بعض التاندر بيرد الصفراء
    O soygunda bir kurşun bile atmadım! Daha 30 yaşındayım. Open Subtitles أنا برئ إنني لم أطلق النار في تلك السرقة
    İşyerinde hırsızlığa yönelim hakkında konuşmuştuk... bu yüzden çekimdeki bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum. Open Subtitles أعلم أننا في التوجيه، تكلمنا عن السرقة في مكان العمل لذا أود أن أبلغ عن سرقة من شيكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more