İşim bitene kadar, Önemli Birşey üzerinde çalışmayan herkesin beklemelerini istiyorum. | Open Subtitles | أريد كل مَن على السعة صفر أن يبتعد حتى أنتهى حسناً |
- Çok Teşekkür ederim, her şey için. - Oh, Önemli değil. | Open Subtitles | شكراً لك ، على كل شيء أوه ، أنت على الرحب و السعة |
Senin nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Ben de hâllettim. Rica ederim. | Open Subtitles | جميعنـا يعرف تصرفـاتك ، لذا تكفلت بالأمـر على الرحب و السعة |
Şimdiden Rica ederim. Sana hakem nasıl tavlanır onu göstereceğim. | Open Subtitles | أنتِ على الرحب و السعة مقدماً سأريك كيف تكسبين الحكام. |
Biliyorum. Bunu kimsye söylemediğin için Teşekkür ederim. Bir şey değil. | Open Subtitles | أعرف هذا، أشكركِ على عدم الإخبار بأمري على الرحب و السعة |
Bir şey değil, tatlım. Caddeyi geçerken dikkatli ol. | Open Subtitles | على الرحب و السعة عزيزتى لا تنسى ان تعبرى الشارع بحذر |
Hayır. Ama bahşiş vermek istersen Önemli değil. | Open Subtitles | لا، لكن إذا أردت أن تعطينى بقشيشاً فعلى الرحب و السعة |
Tamam, Önemli değil, Teşekkür etmenize gerek yok. | Open Subtitles | أنتم على الرحب و السعة ليس ثمّةَ من داعٍ لشكري |
- Önemli değil. - Kanadalısın öyle değil mi? | Open Subtitles | .على الرحب و السعة أنت كندي صحيح؟ |
Önemli değil. Başardık. | Open Subtitles | على الرحب و السعة ، لقد فعلناها |
- Rica ederim, Önemli değil. | Open Subtitles | على الرحب و السعة ما الذي يحدث ؟ |
Önemli değil. | Open Subtitles | على الرحب و السعة |
İmzalayın lütfen. Rica ederim. | Open Subtitles | وقع هنا للخروج, من فضلك أنت على الرحب و السعة |
Rica ederim! Tamam, Morbo, sıra sende. | Open Subtitles | على الرحب و السعة حسناً يا موربو, الآن دورك |
Rica ederim. Ayakkabılar konusundaki tavsiyemi dinlemişsiniz bakıyorum. | Open Subtitles | أنت على الرحب و السعة أرى أنك قد أخذت بنصيحتي بشأن الحذاء |
Bir şey değil. Eminim işinizi çok iyi yapıyorsunuzdur. | Open Subtitles | على الرحب و السعة انا متأكد انك تعمل بشكل جيد |
Bir şey değil. Eminim işinizi iyi yapıyorsunuzdur. | Open Subtitles | على الرحب و السعة انا متأكد انك تعمل بشكل جيد |
- Teşekkür ederim, Walter. Papaz efendi. - Bir şey değil, Grace. | Open Subtitles | شكرا لهذا, والتر, ايها المحترم, سيدى على الرحب و السعة جريس |
- Çok teşekkürler, hanım efendi. - Birşey değil. | Open Subtitles | ـ شكراً جزيلاً ، سيدتي ـ على الرحب و السعة |