Bu yolla en yüksek parayı veren yüzlerce istasyon kurup yüzlerce bayilik verebilir. | Open Subtitles | بهذا الطريقِ مقدم السعر الأعلى يُمْكِنُ أَنْ يَبْني مِئاتَ المحطاتِ والبيع يَمْنحُ مئات الوكالات أكثرِ. |
Özellikle de çalıntı Batı teknolojisini... en yüksek fiyatı verene satıyor. | Open Subtitles | يَتعاملُ بة مع التقنيةِ الغربيةِ المسروقةِ تقريباً بشكل خاص ثمّ يَبِيعُها في الخارج إلى من يقدم السعر الأعلى. |
Ama bence sen en yüksek fiyatı verene... gidecek türden birisin. | Open Subtitles | لكني أظنك من نوعية الرجال الذين يذهبون مع السعر الأعلى |
Artık işi devralabilirdiniz. Şirketi en yüksek fiyat verene satabilirdiniz. | Open Subtitles | و الآن أنت حر في إدارة الأعمال ، بعها لمن يدفع السعر الأعلى |
Harika bir işi vardı ama en yüksek teklifi verene sattı. | Open Subtitles | كانت لديه وظيفة رائعة باعها إلى من دفع السعر الأعلى |
K - Directorate'tan ayrıldıktan sonra, serbest olarak en yüksek fiyatı veren için çalışmaya başlamış. | Open Subtitles | بعد أن تركت كي مديرية، ذهبت مستقلّ، عمل لمقدم السعر الأعلى. |
Ödemeye hazır olduğunuz rakamı yazarsınız, süre dolunca da en yüksek fiyat biçen malı alır. | Open Subtitles | تكتب الثمن الذي تنوي دفعه، ولدى انتهاء وقت العطاء، فيرسى على السعر الأعلى. |
Çiftliğimi en yüksek fiyat verene kaptırmak mı, yoksa kızlarımın kaybolduğunu bilmek mi? | Open Subtitles | فقدان مزرعتي إلى مقدم السعر الأعلى... أَو معرفة ان... أن بناتي تائهين ولوحدهم هناك. |
en yüksek teklifi onlar vermiş. | Open Subtitles | عرضوا السعر الأعلى |
- İşte bu seni, en yüksek teklifi veren kişi yapar. | Open Subtitles | - ذلك يَجْعلُك مقدم السعر الأعلى. |
en yüksek teklifi verene teslim ederdim. | Open Subtitles | سأسلمه إلى مقدم السعر الأعلى. |