Fransız Büyükelçiliği ile kurulan radyo bağlantısı sonucu, 200 Avrupalı ve sayısı belirtilmeyen miktarda Kamboçyalı'nın, ...rehin olarak tutulduğu belirlendi. | Open Subtitles | إذاعة السفارة الفرنسية كشفت أن حوالي 200 أوربي وعدد غير معلن من الكمبوديين في تعداد اللاجئين |
Mahkûmla ilgili işlemleri yapmak üzere Fransız Büyükelçiliği'nden geliyoruz. | Open Subtitles | نحن ممثلي من السفارة الفرنسية المقبلة لمناقشة التعامل مع رفاته. |
Fransız Büyükelçiliği'nde senin gibi hatunlar varsa belki ben de orada çalışmalıyım. | Open Subtitles | إذا كانت السفارة الفرنسية مليء بنات مثلك، ربما يجب أن تذهب العمل هناك. |
Bu bizim Fransız elçiliğinde çalışan..., ...bir arkadaşımız. | Open Subtitles | هذه أحد أصدقائنا, إنها تعمل في السفارة الفرنسية. |
Abbas Tayyar'ı Fransız elçiliğinde bazı adamlarla buluşturmak için bir toplantı ayarladınız. | Open Subtitles | دبرت لقاء لـ (عباس طيّار) مع أشخاص من السفارة الفرنسية |
Fransız Konsolosluğu, resmi onay verene kadar beklemek istiyorlar. Ama bu saatler alabilir. | Open Subtitles | يريدون إنتظار الموافقة الرسمية من السفارة الفرنسية |
Hollanda'daki Fransız Konsolosluğu. | Open Subtitles | "السفارة الفرنسية في (هولندا)" |
- Fransız Büyükelçiliği'nden gelen hatunlardan birisin. | Open Subtitles | أنت واحدة من بنات من أن السفارة الفرنسية. |
Lahey'deki Fransız Büyükelçiliği. | Open Subtitles | "{\fad(500,500)}{\pos(190,190)}" ((السفارة الفرنسية في لاهاي)) |
Dosyalar korkunç diğer birçok şeyle beraber Sudan'daki Fransız Büyükelçiliği'ni onların bombaladığını söylüyor. | Open Subtitles | ، جنباً إلى جنب مع العديد من الأمور المُروعة الأخرى (تُشير الملفات أنهم من قاموا بتفجير السفارة الفرنسية في (السودان |