Hey, çocuklar, birlikte bu geziyi yaptığımız için çok mutluyum. | Open Subtitles | يا، رجال، أَنا مسرورُ جداً لاننا اخذنا هذه السفرةِ سوية. |
Dürüst olmak gerekirse, size bir telgraf çekip geziyi iptal etmesini rica ettim. | Open Subtitles | لِكي يَكُونَ صادقَ، سَألتُه لإرْسالك برقية لإلْغاء هذه السفرةِ. |
Biz bu yolculuğa başladığımız zaman... hiçbir şeye söz vermedim. | Open Subtitles | حَسناً، عندما خرجنا في هذه السفرةِ وَعدتُ نوثان |
Mimi, bizimle yolculuğa gelmeyi düşünmediğini söyledi. | Open Subtitles | ميمي قالتْ بأنّها لَمْ تُفكّرْ أنت تَجيءُ مَعنا على السفرةِ. |