Ağa düştüklerinde, Düşme gücü kafalarını birbirine vurdu. | Open Subtitles | عندما وقعتا في الشبكة, فقوة السقطة قد صدمتا رأسيهما ببعض |
Düşme sırasında ikinci safhaya geçtik ve yaşadıklarımızı inkâr etmeyeceğim ama seni pek tanımıyorum. | Open Subtitles | حسناً خلال تلك السقطة نحن نوعاً ما وصلنا للمرحلة الثانية سوياً وسأحتفظ بتلك الذكرى دوماً ولكني لا أعرفك حقاً |
Bir bakıma bu düşüş iyi oldu zira görüntülerde belki de çok geç olana kadar fark edemeyeceğimiz bir şey ortaya çıktı. | Open Subtitles | ولكن على الجانب الآخر، فقد تكون هذه السقطة لحسن حظه.. لأن الفحص قد أظهر شيئاً لم نكن لنلاحظه حتى فوات الأوان. |
Niye üzüldü? Açıkçası bu düşüş konusunda endişelerim var. | Open Subtitles | لكي أكون صادقا، أنا قلق بشأن السقطة |
Böylesine kötü bir düşüşten sonra dışarı çıkması beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | خروجه بعد هذه السقطة الكبير تشعرني بالتوتر، |
Bu düşüşten sonra kimse hayatta kalamaz. | Open Subtitles | 12طابق لم يكن لأحد أن ينجو من هذه السقطة |
Okulu teftiş ederken düşüp ölmüş olabilir. | Open Subtitles | يمكن أنّه مات من السقطة عندما كان يعاين المدرسة |
Düştükten sonra yaralanmıştı ama ölmemişti. | Open Subtitles | لانها بعد السقطة تحسنت ,ولكن قيل لها أكذوبة. |
Mesaimiz 17:00'de bitiyor, yani teknik olarak Düşme olayı 365 gün tamamlandıktan sonra oluyor. | Open Subtitles | يومنا في العمل ينتهى الساعة 5: 00 لذا، ففي حقيقة الأمر السقطة حصلت بعد أن وصلنا 365 يوم |
çünkü Düşme ihtimalinde halatsız olursanız yaklaşık 1500m. aşağı düşersiniz. | TED | السقطة هنا .. - إن لم تكن مربوطاً - إرتفاعها 5000 قدم |
Düşme kaynaklı küçük kesik ve sıyrıkları var. | Open Subtitles | لديها جروح وخدوش سطحية من السقطة |
Elbette bir daha o kadar büyük bir düşüş yapamazsın. | Open Subtitles | طبعًا لن تقدر على التفوق على تلك السقطة |
- düşüş, kibarca bir tabir. | Open Subtitles | السقطة هو وضع ملطفة. |
Bu seferki düşüş biraz korkutucuydu galiba? | Open Subtitles | السقطة كانت مخيفة، أليس كذلك? |
Bu düşüşten sonra, kemiklerinin yarısı kırılırdı. | Open Subtitles | بعد تلك السقطة ينبغي أنيكوننصفعظامهقدكُسرت . |
Chuunagon-sama düşüp belini kırmış. | Open Subtitles | السقطة كسرت ظهر المستشار الأوسط |
düşüp boynunu kırmış. | Open Subtitles | السقطة كسرت عنقه |
Hiç kimse o kadar yüksekten düşüp de hayatta kalamaz. | Open Subtitles | -لا أحد ينجو من تلك السقطة |
Düştükten sonra muhtemelen yerinden oynadı ve şiddetli kanamaya neden oldu. | Open Subtitles | من المحتمل أن تكون السقطة قد أزاحته.. مما قد يكون السبب في هذا النزف الشديد. |
Ah. bütün o merdivenlerden aşağı Düştükten sonra çok kötü bir biçimde parçalanmış olmalı. | Open Subtitles | ومؤكد أنها تحطمت بشدة من جراء السقطة |
Düşmelerle ilgili günümüzdeki sorun şu, Mimi gibi biri, Düştükten üç ay sonra posta kutusunda devletten gönderilmiş bir anket bulmakta: " Düştüğünüzde ne yapıyordunuz?" | TED | المشكلة هي في فهمنا للسقطات اليوم كما حدث مع ميمي, كا ما نفعله أن نستلم إستبيانا في البريد بعد 3 شهور من السقطة من الحكومة, يقول "ماذا كنت تفعل عندما وقعت؟" |