Beni güvenlikten bir silah geçirip suikastçıya vermem için kullandılar. | Open Subtitles | لقد استعملونى لتهريب السلاح من خلال بوابه الامن واعطائه للقاتل |
Tüm dünyadan silah tüccarları füzeleri alabilmek için oraya gelecek. | Open Subtitles | وتجار السلاح من مختلف أنحاء العالم تبدا في تقديم العطاءات |
Daha önce hiç böyle silah talebi görmemiştim. | Open Subtitles | لم أصادف مثل هذا الإلحاح على السلاح من قبل |
Her yerde silah soygunları düzenliyorlar. Bulabildikleri her şeyi. | Open Subtitles | إنهم يسرقون السلاح من كل مكان كل ما يستطيعوا الحصول عليه |
Senin gibi bir trolün elinde böyle bir Asgard silahı ne arıyor? | Open Subtitles | من أين قزم مثلك حصل على مثل هذا السلاح من آسغارد ؟ |
Benimle geleceksen silahı daha iyi kullanıyorsundur umarım. | Open Subtitles | انت ذاهب معي اتمنى ان تكون افضل في استعمال السلاح من التصارع |
Ben de polisim. Sadece ona bir şüpheliden silah nasıl alınır onu gösteriyordum. | Open Subtitles | أَنا فَقَط أُريه كيف يأخذ السلاح من مشتبه به |
Sadece ona bir şüpheliden silah nasıl alınır onu gösteriyordum. | Open Subtitles | أَنا فَقَط أُريه كيف يأخذ السلاح من مشتبه به |
Sen insanları korumak için silah taşıyan bir polissin. | Open Subtitles | أنت شرطيّة التي تحمل السلاح من أجل أنّ تحمي الناس. |
Bu beni korkuttu çünkü hocam bana sadece silahını böyle tutanlardan silah almayı öğretmişti. | Open Subtitles | و هذا قد اخافنى لأن مُعلمى قام بتعليمى كيف أخذ السلاح من اشخاص يحملونة هكذا |
Taksideki silah hâlâ suda. | Open Subtitles | السلاح من سيارة الأجرة في الماء بالقرب من الأرض |
Taksideki silah hâlâ suda. | Open Subtitles | السلاح من سيارة الأجرة في الماء بالقرب من الأرض |
Sen, Spencer ın bir silah aldığını .. | Open Subtitles | أنتم تعتقدون . بأن بأنه .. قد حصل على السلاح من |
McGee karaborsa silah alıcısı rolünde. | Open Subtitles | مكجي في دور مشتري السلاح من السوق السوداء |
Bence silah düşmüş ve kazara ateş almış olabilir. | Open Subtitles | أعني أن السلاح من الممكن أن يكون قد سقط وتم تفريغه بدون قصد |
Daha sıkı silah kontrolü için yürütülen mücadelenin başına kariyerimde ilerlemek için geçtiğim ima edildi. | Open Subtitles | تلمح إلى أنني أشعلتُ الصراع على قوانين السلاح من أجل مصلحة مهنتي الخاصة. |
Para silah çalındıktan bir saat sonra, Wailoa'nın offshore hesaplarından, paravan şirketlerinden birine gönderilmiş. | Open Subtitles | تم تحويل المال بعد ساعة من سرقة السلاح من أحد الحسابات الخارجية بوايولاس إلى واحدة من الشركات , وأنت من بين كل الناس |
Yağmacılar tarafından silah zoruyla tutulduğunda veya daha kötü bir durumda, olay sonrası depresyon veya TSSB gelişimine karşı korunmuş olacaktır. | TED | لذا في حال تم احتجازه تحت تهديد السلاح من قبل لصوص أو ما هو أسوأ، يمكن على الأقل أن يكون محميًّا من الإصابة بالاكتئاب أو باضطراب ما بعد الصدمة بعد الحادثة. |
Bay Grey, o silahı buraya geri getirin, lütfen. | Open Subtitles | سيد رمادي, هلا أرجعت هذا السلاح من فضلك؟ |
Bu silahı Tok'ra'dan alacağım, ve onları yok edeceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب لأخذ السلاح من التوك رع وأدمرهم |