Osmanlı sultanlarının hanedanlığı, tek bir aile, devasa bir alana hükmetti. | Open Subtitles | أسرة واحدة من السلاطين ،العثمانيين، من عائلة واحدة حكموا مناطق شاسعة من العالم |
Topkağı Sarayı'nın yanındaki Hazine Odası'ndan dışarı çıkınca Osmanlı sultanlarının gördüğü manzara budur. | Open Subtitles | وهذا ما كان يراه السلاطين العثمانيون لو خرجوا لهذه الشرفة المذهلة المجاورة لحجرة الخزانة |
1520'de, inşa edildikten 70 yıl sonra, tüm bunlar Osmanlı sultanlarının en ünlüsüne miras kaldı, | Open Subtitles | ،في 1520، بعد بنائه بسبعين عامًا ورث كل ذلك أشهر السلاطين العثمانيين على الإطلاق |
sultan ve halife rollerinin lağvolmasıyla ve Osmanlı topraklarının paylaşılmasıyla oluşan boşluğun; | Open Subtitles | وخلقت خواءً في العالم الإسلامي بإنهاء حكم السلاطين والخليفة واقتطاع الأراضي العثمانية |
Yakınca dünyada ne papa, ne sultan, ne de kral kalacak. | Open Subtitles | قريباً سيأتي اليوم .. العالم سيكون خالياً من حُكم البابوات.. أو السلاطين أو المُلوك |
Osmanlı sultanları artık çok büyük bir Müslüman nüfusu yönetiyordu ve o güne kadar Hristiyanların baskın olduğu nüfus dengesi değişikliğe uğradı. | Open Subtitles | حكم السلاطين العثمانيون مسلمين كثُر وهدّدوا توازن الدولة والتي كان أغلبها مسيحيين حتى حينها |
Kafama sultan pijaması geçirilse böyle olurdu herhalde. | Open Subtitles | لكأن رأسي محاصر داخل بجامة أحد السلاطين |
"Ben sultan'ım, Ben, Kralların Kralıyım. | Open Subtitles | فأنا سلطان السلاطين |
Aranızda İstanbul'u bilenler büyük ihtimalle Topkapı Sarayı'nı da görmüşlerdir, 400 yıldan uzun bir süre boyunca Osmanlı sultanları orada ikamet etmişlerdi. | TED | الذين سبق أن زاروا إسطنبول منكم ربما شاهدوا قصر الباب العالي, والذي كان محل إقامة السلاطين العثمانيين لأكثر من 400 عام. |
Osmanlılar, Osmanlı sultanları kendilerini, Peygamber Muhammed'in halefi olan halifeler olarak tanımladılar | Open Subtitles | العثمانيون، السلاطين العثمانيون لقّبوا أنفسهم خلفاء "خلفاء النبي "محمد |