"السلامِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • barış
        
    • huzur
        
    • barışı
        
    • huzurun
        
    • sükûnet
        
    • kahrından
        
    Dedi. Siz hiç dünyada barış ve iyilik yap iyilik bul'u duymadınız mı? Open Subtitles ألم تَسْمعْوا عن السلامِ على الأرضِ والموده نحو البشر؟
    Siz hiç dünyada barış ve iyilik yap iyilik bul'u duymadınız mı? Open Subtitles ألم تَسْمعْوا عن السلامِ على الأرضِ والموده نحو البشر؟
    Evet, ama yine de üst kattaki adamla barış imzalamam gerek. Open Subtitles لكن حتى بعده إنتهى، أنا ما زِلتُ عِنْدي لعَمَل السلامِ مَع الرجلِ في الطابق العلوي.
    Ayrıca dünyada ve yaşamlarımızda huzur için sana dua ediyoruz. Open Subtitles نَصلّي أيضا من أجل السلامِ في العالمِ وفي حياتِنا، آمين
    Dünya barışı için sağlayacağı faydalara rağmen. Open Subtitles على الرغم مِنْ النتائجِ إلى السلامِ العالميِ.
    Umarım ölümüm, hayattayken senden çaldığım huzurun bir kısmını geri verir. Open Subtitles أتمنى أنه بموتي، أستطيعُ منحكِ بعض السلامِ الذي سرقتهُ من حياتكِ.
    Bu gezegene barış getirebilmek için yapılması gereken bir fedakârlık. Open Subtitles أي تضحية ضرورية لجَلْب السلامِ إلى هذا الكوكبِ.
    barış için geliyoruz. Kediler ve fareler için her yerde barış. Open Subtitles نَجيءُ في السلامِ للقططِ والفئرانِ في كل مكان.
    İlk başta ona barış konusunda yaklaşan bendim. Open Subtitles أنا كُنْتُ الواحد الذي إقتربتُ مِنْه حول صيَاْغَة السلامِ إبتداءً.
    Tek umudum Eli David'in barış adına can verdiğinin hatırlanmasıdır. Open Subtitles واحد يُمْكِنُ فقط أَنْ أمل ذلك ألي ديفيد سَيَتذكّرُ للمَوت بإسم السلامِ.
    Biraz barış istemiştik hepsini yıktın! Open Subtitles أردنَا بَعْض السلامِ وأنتي خرّبتَي كُل شيءّ!
    barış başlattığımız için ciddi bir tehlike içindeyiz. Open Subtitles نحن في خطرِ حقيقي لكسر السلامِ.
    Şimdi de, Shawn birdenbire çıkageliyor ve aniden bütün planlarımı bırakıp, bir barış yemeğine gidiyorum. Open Subtitles لذا * شون * لا يبدوا فى أى مكان بالخارج وفَجْأة أَنا مُفرَوضُ أن أسقط كُلّ خططِي وأَتوجّهُ إلى بَعْض عشاءِ السلامِ
    Süslediği eve huzur ve sükûnet getiriyormuş. Open Subtitles هو يُقالُ لجَلْب السلامِ والهدوءِ إلى أيّ بيت يُزيّنُ.
    Yine iyi birşey yapmamışsın. huzur içinde ölmeyeceksin. Open Subtitles أنت كنت لا تجدي نفعا ثانية أنت لَن تموت في السلامِ
    Yine iyi birşey yapmamışsın. huzur içinde ölmeyeceksin. Open Subtitles أنت كنت لا تجدي نفعا ثانية أنت لَن تموت في السلامِ
    Ve barışı eskisi gibi koruyacak. Open Subtitles وسَيُحافظُ على السلامِ تماماً مثل قبل ذلك.
    Ve senden bir adım atmanı ve barışı sağlamanı isteyecek Open Subtitles ثمّ هو سَيَطْلبُ مِنْك التَقَدُّم ويُحافظُ على السلامِ.
    huzurun gemileri beni uykuya götürüyor. Open Subtitles سُفن السلامِ تجعلْني أَنَامُ
    Ortalıktan kaybolduğumu öğrenselerdi... kahrından ölürlerdi. Open Subtitles هم ما كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونوا قادرينَ لعَيْش أَو مَوت في السلامِ الآن في الهند فير مات في باكستان...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more