| Bu yüzden bizi, anıtsal bir mimari ortaya koyarak, Güç ve paralarını görünür hale getirmek için kiralıyorlardı. | TED | لذا كانوا يوظفونا من أجل تحويل تلك السلطة و الثروة إلى شيء مرئية عبر تلك الأبنية الفريدة |
| Kanıtlar her zaman Güç ve tutkuyla şekilleniyor. | Open Subtitles | أثرت السلطة و العاطفة علي البرهان علي طول الخط |
| Irk, Güç ve siyaset bunu daha da zorlaştırır. | Open Subtitles | الأمور العرقية و السلطة و السياسة تجعل هذا الأمر صعب جدا |
| Barbekü piliç, salata ve limonlu pasta aldım. | Open Subtitles | اشتريت بعض الدجاج المشوي و بعض السلطة و فطيرة الليمون |
| Biraz kuşkonmaz, salata ve tatlı getiririm. | Open Subtitles | ساحضر بعض الهليون و السلطة و الحلوة |
| Keanu bir avukat. Para, Güç ve şeytan aklını çeliyor. | Open Subtitles | (كيانو) محامي تتحول حياته من بالمال و السلطة و الشيطان |
| Çünkü egemenlik, Güç ve yücelik sonsuza dek senindir. | Open Subtitles | لكَ الملك، السلطة و المجد دائماً وأبداً |
| Güç ve rahatlık. | Open Subtitles | السلطة و الرفاهية |
| Güç ve rahatlık. | Open Subtitles | السلطة و الرفاهية |
| Güç ve rahatlık. | Open Subtitles | السلطة و الرفاهية |
| İlk servisimiz bir salata ve jöle. | Open Subtitles | درسك الأول السلطة و حلوى الهلام |