Ve sadece Ben uzun esmerleri tercih ettiği için değil. | Open Subtitles | ليس بسبب أن ، بينّ يفضل النساء السمراوات الطويلات |
Şüpheli 20'li yaşlardaki esmerleri boğuyordu. | Open Subtitles | الغير ثانوي كَانَ يَخْنقُ نساء شيءِ السمراوات 20. |
Laboratuarda bir sürü orta yaşlı esmer çalışıyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من النساء السمراوات متوسطى العمر في المختبر |
Bu okula ne kadar çok zayıf ve esmer kız gidiyor, ...bunu fark ettiniz mi? | Open Subtitles | هل لاحظتن يومًا كم عدد السمراوات النحيلات اللاتي يرتدن المدرسة؟ |
esmerlerden usanmış, açık tenlilere açlık çekiyor. | Open Subtitles | لقد مل من السمراوات و كان جائعاً للشقراوات |
Bu adam genç ve kumral kadınları tercih ediyordu şimdi ise daha yaşlı kadınlara geçti. | Open Subtitles | هذا الرجل واضح انه يفضل السمراوات اليافعات والآن انتقل للنساء الأكبر |
Sevimli kumrallardan hoşlanıyor. | Open Subtitles | السمراوات الجميلات ما يرغبهه. |
siyahi kadınların doğal saçlarını sevmeyi benimsediğinde, nesilden nesile, siyahın doğal haliyle güzel olmadığı ya da saklanıp örtülmesi gereken bir şey olduğu öğretisini bozmaya yardım ettiğini biliyoruz. | TED | نعرف أنه عندما تقدر النساء السمراوات حبهن لشعرهن الطبيعي هذا يساعد في إلغاء أجيال من التعليم أن شعر أصحاب البشرة السمراء في حالته الطبيعية ليس جميلًا، أو شيء يجب إخفاؤه أو تغطيته. |
Ama gerçekten, kumsalları, ... sarışınları ve esmerleri bırakmaya değeceğini düşünüyorsan... bu da senin kararın, Waseem. | Open Subtitles | لكن إن ظننت حقا أنك ستغادر الشواطئ الشقراوات، و النساء السمراوات فإن ذلك يساوي.. ذلك هو اختيارك يا (وسيم) |
Bu esmerleri sever. | Open Subtitles | هذا الرجل يحب السمراوات |
esmerleri severim ama. | Open Subtitles | أنا أحب السمراوات |
Sonra da esmerleri. | Open Subtitles | و من ثم ... السمراوات |
Sonra da esmerleri. | Open Subtitles | و من ثم ... السمراوات |
Albuquerque'de bir sürü esmer var. | Open Subtitles | سيدي، هناك الكثير من السمراوات في ألبوكيرك. |
Karayipler'e gönderildim, orada benim esmer, güzel kadınlara karşı olan zaafımı bilen... | Open Subtitles | تمإرساليإلىالـ (كاريبي)،حيث.. و علماً بولعي بالنساء الجميلات السمراوات |
esmer... | Open Subtitles | السمراوات |
Neil, minyon esmerlerden hoşlandığını söylemişti. | Open Subtitles | قال نيل انه يحب السمراوات الشابات |
esmerlerden usanmıştı. | Open Subtitles | لقد مل من السمراوات |
esmerlerden hoşlanıyor. | Open Subtitles | هو يحب السمراوات |
Muhteşem gülümsemeli güzel bir kumral. | Open Subtitles | السمراوات جميلة مع الابتسامات القاتل. |
Ve bir tane de zeki kumral için. | Open Subtitles | ولديه شيء ل السمراوات ذو الذكاء. |
siyahi kadınların, sürekli değişik saç stilleri deneyerek kişiliklerini ifade ettiklerini ve güçlenme duygusu deneyimlediğini biliyoruz. | TED | نحن نعرف أن النساء السمراوات يعبرن عن فرديتهن ويختبرن مشاعر من التمكين للمرأة من خلال اختبار تصفيفات مختلفة للشعر باستمرار |