| Aynı zamanda, özürlülük tecrübesi geçirmiş bir insanı eğitmek benim için de daha kolay. | TED | ومن السهل بالنسبة لي أيضا أن أدرب شخصا ما خضع بالفعل لتجربة الإعاقة. |
| Buraya gelmek benim için hiç kolay olmadı. | Open Subtitles | لم يكن من السهل بالنسبة لي ان آتي الى هنا. |
| Ne? Bir sorunumuz var ve benim için kolay değil. | Open Subtitles | لدينا مشكلة، وأنا أريد منك أن تعرف أن هذا ليس من السهل بالنسبة لي. |
| Romantik olmak benim için o kadar kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل بالنسبة لي أن أكون رومانسية |
| Bu da benim için kolay olacak çünkü şu an iğrençsin. | Open Subtitles | والذي سيكون من السهل بالنسبة لي لأني أعتقد بأنك دنيء نوعاً ما |
| Benim için onu aktarmak çok kolay olurdu. | Open Subtitles | لقد كان ذلك من السهل بالنسبة لي لتحويله. |
| Gülmemeliyim, çünkü benim için de durum böyleydi, kızlarla aranı iyi tutmak kolay değildir. | Open Subtitles | أوه، أنا لا ينبغي أن تضحك، لأنه تعلمون، لم يكن من السهل بالنسبة لي سواء مع الفتيات. |
| Herkesi aynı anda uyutmamız benim için daha kolay olur. | Open Subtitles | من السهل بالنسبة لي إن وضعنا الجميع بحالة سبات بوقت واحد |
| - Ben olmak hiçbir zaman kolay olmadı. | Open Subtitles | حسنا، وهذا لم يكن حقا من السهل بالنسبة لي. |
| Benim için söylemesi kolay değil. | Open Subtitles | وليس من السهل بالنسبة لي أن أقول. |
| Bunu açıklamak hiçte kolay değil. | Open Subtitles | ابنت عمي ، هذا ليس من السهل بالنسبة لي. |
| Benim için de kolay değil, Andrew'in buradaki konumunu düşündüğümde. | Open Subtitles | ليس بالشئ السهل بالنسبة لي بما أنه يتضمن (أندرو) أيضاً |
| Sana Anna'yı anlatmak benim için kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن من السهل بالنسبة لي أن أقول لك عن Anna. |
| Benim için de kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل بالنسبة لي لا. |
| Bunun benim için de kolay olacağını söylemiyorum ama bu heyecan verici olur, değil mi? | Open Subtitles | أنا لا أقول أن هذا هو سيصبح من السهل بالنسبة لي ... (... ) لكن ليس هذا ما نوع من يجعل من المثير؟ |