bilezik ona vücudunu kontrol etme gücü veriyordu yürümesini sağlıyordu. | Open Subtitles | السوار مَنحهُ القدرة للتحكم في جِسمه مِما أعطته القدرة للمشيي |
Bayanlar ve baylar, ev sahibemiz, Bayan Sutton tarafında bağışlanan bu mükemmel bilezik için açık artırmayı başlatıyoruz. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، أنا سأسلي عروضك لهذا السوار الجميل الذي تبرع من قبل مضيفتنا، السيدة ساتن. |
Haydi şu bebeği ateşleyelim! Peki, tamam. Hala bilekliği takıyorum. | Open Subtitles | دعونا نشغل هذه الآلة حسن، أنا مازلت أرتدي ذلك السوار |
bilekliği mezarlıkta buldu. Güney duvarının yakınında. | Open Subtitles | لقد وجدت السوار في المقبرة قرب الحائط الجنوبي |
Ve şimdi bileklik onların elinde. Hemen heyecanlanmayın. | Open Subtitles | كنّا نتمنّى بأنّها تقودنا إلى السوار من الواضح أنها عملت |
Bileziği "Police" marka... kırmızı olanı Club Camota Kulübü'nden, sarı olan ise Raisors'dan. | Open Subtitles | السوار الأخضر الفاتح من الشرطة الأحمر من نادي كومودو و الأصفر من ريزورس |
Karanlık ruh bir bedende değilse bileziğin geçit görevini göreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن السوار سيفتح بوابة فروح الظلمة محتجزة داخل مضيف |
bilezik için üzgündüm.... ...ama sizi rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | استئتُ لفقداني السوار ولكنني لم أُرد إزعاجك |
bilezik Serleena'da. Laura'yı niye aldı? | Open Subtitles | لقد حصلت على السوار لماذا إذاً أخذت لورا؟ |
Rampaya git. bilezik çıkış noktasını gösteriyor. | Open Subtitles | .إذهب إلى لوحة الأقلاع إن السوار يشير إلى نقطة المغادرة |
11 dakika, 15 saniyede oraya varamazsak bilezik Dünya'daki tüm yaşamı öldürecek. | Open Subtitles | .. إذا لم نكن هناك فى خلال 11 دقيقه .سيحدث السوار إنفجاراً نوويا و يدمر الأرض.. |
bilekliği taktığında piramitler falan görmüş. | Open Subtitles | وعندما يصلون الكرنك السوار سيريه الخطوة القادمة من الرحلة |
Sahip olduğum tek değerli şeyi, bu bilekliği arkadaşım Mino'ya bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | اود ترك اغلى ممتلكاتي قيمة, هذا السوار,الى صديقي,مينو |
Onun size yaptığı bir bilekliği taktığınızı söylüyor, ve sizin yaptığınızı takıyor. | Open Subtitles | يقول بأنكِ ترتدين السوار الذي صنعه لكِ و هو يرتدي الذي صنعته أنتِ له |
Aptal bir bileklik takıyor olman, hiç bir şeye fayda etmiyor. | Open Subtitles | و توقف ارتداء هذا السوار السخيف و كأن هناك فرق , لا يمكنك أن تقوم بأي شيء حيال أي شيء |
Bu, Ruh Şampiyonası ve ben o bileklik olmadan buradan ayrılmayacağım. | Open Subtitles | هذه بطولة الروح ولن اغادرها بدون ان يكون معي السوار |
Sende Bileziği çıkarmamı sağlayacak şey bende ise teslim edilmesi gereken paketlerin var. | Open Subtitles | أنت لديك ما أحتاجه لنزع السوار وأنا لديَّ الطردان اللذان تحتاج أن أوصلهما |
Taktığım bileziğin büyüsü gitse bile onu bulacağım ve hislerimden bahsedeceğim. | Open Subtitles | حتّى بعد زوال السحر عن هذا السوار سأجده و أخبره بشعوري |
bileziğe 500 dolar vermişlerdi, ama bu binlerce dolar edebilir. | Open Subtitles | لقد حصلنا على خمس مائة دولار مقابل السوار, لكن هذه تبدو وكأنها تستحق الآلاف |
Anlamıyorsunuz ! O bana dedi ki... Piramide güneş değmeden giremezsem bilekliğin beni öldüreceğini söyledi ! | Open Subtitles | السوار سيقتلني إذا لم أدخل الهرم قبل أن تغمره الشمس |
Sen de hesabı kapatacak biriyle bilekliğini değiştin öyle mi? | Open Subtitles | إذاً أبدلت السوار مع شخص قد يقوم بالواجب صحيح ؟ |
Eğer bilezikten hoşlanmadıysan Chandler, bana söylemen yeterliydi. | Open Subtitles | اذا كنت تكره السوار كان يجب عليك فقط أن تقول |
Göstereyim. Bileziğini ver. | Open Subtitles | سأطلعكِ على ساعة، و أطلعيني على هذا السوار. |
O künye kızın yerini bildiğimizi | Open Subtitles | ذلك السوار سيكون الطريقة الوحيدة لإقناع الأم |
Neden ayağındaki halkayı çıkarıp , bir uçağa atlamıyorsun? | Open Subtitles | انزع ذلك السوار واقفز في طائرة |
künyeyi bulduğumda katili de bulacağıma emindim. | Open Subtitles | كنت واثقاً أنني إذا وجدت السوار سأعرف من قتلها |
Sarı bilekliğe bakıp sürekli ağlamıştı. | Open Subtitles | لم يقم سوى بالتحديق لذلك السوار الأصفر والبكاء |
Bilezikleri iade edeceksiniz ve elbette veda konuşmanızı yapacaksınız. | Open Subtitles | سنأخذ منكِ السوار وبالطبع سنودعكِ |