"السياسات" - Translation from Arabic to Turkish

    • politika
        
    • politikalar
        
    • politikaları
        
    • politikayı
        
    • politik
        
    • siyaset
        
    • politikaların
        
    • politikası
        
    • politikanın
        
    • Siyasi
        
    • Siyaseti
        
    • kurallar
        
    • poliçeler
        
    • politikadan
        
    • politikasıyla
        
    Birinci kanat, dış politika şahinleri; Amerika'yı küresel polis olarak görürler. TED هناك صقور السياسات الخارجية والذين يؤمنون أنا أميريكا هي الشرطي العالمي.
    Çünkü durmamız gerekiyor, birşeyler yapmamız gerekiyor birleşmeliyiz -- genç bir insan olarak benim kafamı karıştıran politika ve dinden ayrılmamız gerekiyor. TED لأنه يجب علينا أن نتوقف, علينا أن نفعل شيئا يجعلنا نتحد بعيدا عن كل السياسات والأديان والتي تحيرني كشاب
    Bu politikalar onu halkına sevdirdi, ancak ticareti ve ekonomik büyümeyi yavaşlattı. TED هذه السياسات أكسبته حب شعبه، لكن التجارة والنمو الاقتصادي عانيا من التباطؤ.
    Bir rejim gidip diğeri geldiğinde işlevsel olan politikaları bile bir köşeye atıyor. TED يذهب نظام حكم ويأتي نظام آخر ويتخلصون من السياسات المطبقة الموجودة سابقًا هناك
    En yüksek düzeydeki politikayı etkilemem mümkün artık. Open Subtitles سأكون قادرا على التأثير في السياسات في أماكن صنع القرار.
    Düşündüğünüz zaman, aslında devasa bir yatırım fırsatı ve politik değişim ve filantropiyi teşvik edecek bir fırsat. TED إذا فكَّرتم في الأمر، إنها بالفعل فرصة هائلة للاستثمار وفرصة لدفع عجلة التغيير في مجال السياسات والأعمال الخيرية.
    siyaset sınırlı bir alandır; en önemli mesele toplumun ahlaki yapısıdır. TED السياسات هي مجال مقيد؛ ما يهم حقا هو الطبيعة الأخلاقية للمجتمع.
    Demokratik politikaların yeniden hayat bulması sizden kaynaklanacak, siz derken hepinizi kastediyorum. TED إحياء السياسات الديمقراطية سيأتي منك ، و أعني بذلك كل واحد منكم
    Girişimcilik ve politika becerileri eklemek istiyoruz. TED نريد ان نضيف روح الإقدام و مهارات السياسات
    Finansal politika yapımının profesyonel bir gözlemcisi olarak ve tarihin bizi nasıl yargılayacağını merak eden biri olarak yaklaşıyorum. TED إنما أطرحه كمراقب محترف في صنع السياسات المالية. وكشخص يتساءل كيف سيحكم التاريخ علينا.
    Doktorlar, bilim insanları ve politika yapıcılar hepimizi etkileyen aynı ön yargılardan muaf değiller. TED الأطباء والعلماء وصناع السياسات معرضون أيضاً لنفس الأمراض مثلنا تماماً.
    Aslında, korkarım elimizdeki en iyi politikalar çözüm için yeterli olmayacak. TED في الواقع ، أشعر أن كل السياسات الجيدة التي نملكها لن تكون كافية.
    Fakat buna neler olanak sağlar: kanunlar, politikalar, düzenlemeler. TED و لكن ما يربطها و يحققها , هو التشريعات و السياسات و اللوائح.
    Kullandığımız finansal politikalar üzerinde pek çok etkisi vardır. TED لذلك أيضاً العديد من الأثار على السياسات المالية التي نستخدمها.
    Efendim, ilk başta bu politikaları yürürlüğe sokma konusunda şüpheli olduğunuzu biliyorum. Open Subtitles سيدي، أعلم انك كنت غير مسّتقر عن أنشاء هذه السياسات من البداية
    Neden politikayı bırakıp sayılara geçmiyoruz? Open Subtitles فلم لا نتخطى السياسات وندخل لغة الأرقام ؟
    Kendinize, birçok insanın neden karşıt politik adayın yoluna yöneldiğini sorun. TED اسأل نفسك لماذا ينجذب الكثير من الناس إلي السياسات المعارضة للمرشح السياسي؟
    siyaset sanatını öğrenmen gerek canım. Aleyhine konuşanları öldürerek destek kazanırsın. Open Subtitles إنّك بحاجة لتعلّم فن السياسات يا حبّ، ستنالين الدعم بقتل معارضيكِ.
    dış politikaların gelişmesini görürsünüz zaten silahlı kuvvetler bütçelerinin artması durumu meydana gelir dünyanın diğer büyüyen güçlerinde. TED بالفعل بدأتم رؤية رؤية تطور السياسات الأجنبية، زيادة الميزانيات العسكرية التي تحدث في القوى الأخرى الناشئة في العالم.
    Bu dönemin politikası, insanları, giysileri hakkında bir şeyler biliyordum. Open Subtitles عرفت شيئاً عن تلك المنطقة السياسات ، الناس كيف يرتدون
    Nadir elementlerin çıkarıcısı, yağ elde edicisi ve muhafazakâr politikanın şampiyonu. Open Subtitles ،مستخرج المعادن النادرة في الأرض مستخرج النفط ومناصر السياسات المقاومة للتغير
    Ama bu fikirlerin yarısından fazlasının mucidi bir Siyasi danışmana kendini dinletme konusunda zorluk yaşayabilecek biriydi. TED لكن ما يفوق نصف هذه الأفكار، أصل منبعها ربما كان شخصًا ما يجد صعوبة في الوصول إلى مستشار السياسات.
    Yemek sonrasına kadar Siyaseti bir kenara bırakalım. Open Subtitles الان دعونا نضع السياسات جنبا حتى بعد العشاء
    Kurallarımız popüler olmayabilir ama doğru kurallar. Open Subtitles قد تكون سياساتنا غير شهيرة لكنها السياسات الصحيحة.
    Bu poliçeler şirketin başarısına yön veren üst düzey kişileri kapsıyor. Open Subtitles هذه السياسات تغطي الموظفين رفيعي المستوى الذين يعُتَبرون أساس نجاح الشركة
    Öncelikle, sorun bölge ele geçirildikten sonra uygulanan politikadan kaynaklanmadı mı? Open Subtitles ألم تنشأ المشكلة بسبب السياسات التي أتبعت بعد الإستيلاء على المقاطعة ؟
    Peki, nasıl bir kitap, başkanlık politikasıyla ilgili herşeyi ve ahlak açıklıklarını anlatan bir kitap mı? Open Subtitles حسناً,ماذا يحوي,عرض مثير لكلّ بذاءات وفساد السياسات الرئاسية؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more