Ama Senatör Grant olarak ortaya çıktığımda soğuk, isteksiz ve bir adamı bile elinde tutamayan biri olarak görmeye başladı. | Open Subtitles | لكنها جعلت السيناتورة غرانت تبدو ضعيفة ومتجمدة وباردة جنسيا وكما أنها لا تستطيع إبقاء رجل لها |
Senatör Grant, evliliği ile ilgili bir açıklama yapacak mı? | Open Subtitles | هل يمكنك التعليق على زواج السيناتورة غرانت ؟ |
En azından bize Senatör Grant'in bugün Beyaz Saray'da olduğunu doğrular mısınız? | Open Subtitles | هل يمكنك على الأقل تأكيد مشاهدة السيناتورة غرانت في البيت الأبيض اليوم ؟ |
Bildiride ülkenin First Lady' si Senatör Mellie Grant'in, ...hali hazırda Beyaz Sarayda yaşadığı basın sekreteri Abigail Whelan tarafından bir kaç dakika önce açıklandı. | Open Subtitles | التصريح يبين أن سيدة البلاد الأولى السيناتورة ميلي غرانت انها بالفعل لا تزال تعيش في البيت الأبيض |
Senatörün, Blair Evi**nde bir kaç gün geçireceği doğru mu? | Open Subtitles | هل هو صحيح أن السيناتورة غرانت تعيش في منزل بلير في الأيام القليلة الماضية ؟ |
Ulu eyalet Virginia'nın Senatörü baş danışmanı olarak görev almam için beni çağırdı. | Open Subtitles | من قبل السيناتورة الجديدة لولاية فيرجينيا العظيمة سألتني أن أخدمها بكوني كبير المستشارين لديها |
Duyduğuma göre Başkan'ın Senatör'ünde dahil olmasını istediği süre kısıtlaması olan bir röportajı varmış. | Open Subtitles | سمعت أن هناك ساعة ينفد منها الوقت للمقابلة الرئيس يرغب بأن تشارك السيناتورة |
Senatör Grant ayrıca bu ilişkinin etkisini azaltmak istiyor. | Open Subtitles | السيناتورة غرانت تحب ان تحد من الفضح على هذه العلاقة |
İlişki, halkın gözünde bir çift halini almayacak Senatör Mellie Grant Başkan Mellie Grant olana kadar böyle. | Open Subtitles | العلاقة الاولى لا تقوم بعمل ظهور كزوجين عامة إلى أن تصبح السيناتورة ميلي غرانت |
Senatör Grant, sonra ki Başkan Grant olmak için şu an ki Başkan Grant'in desteğine ihtiyacı var. | Open Subtitles | السيناتورة غرانت تحتاج لدعم الرئيس غرانت من أجل أن تصبح الرئيسة غرانت القادمة |
Bu konuda çok üzgünüm efendim... ..ama Senatör çok inatçı. | Open Subtitles | انا اسف بشأن ذلك لكن كعب السيناتورة لا يزال يحفر ، يا سيدي |
Bu sizin araştırabileceğiniz bir şey, Senatör. | Open Subtitles | أجل، يمكنكِ النظر في هذا، أيتها السيناتورة. |
- Bence o haklı, Senatör. - Sağolasın esnaf bey. | Open Subtitles | ـ أظن أنه محق، أيتها السيناتورة ـ شكرًا لك، أيّها البقال |
- Bunu sizin için yaptık Senatör. - Hayır, benim için değil. | Open Subtitles | ـ أننا نفعل هذا من أجلكِ، أيتها السيناتورة ـ كلا، أنه ليس من أجلي |
Dosyayı Senatör'ün doktoruna göstermeden Dr. Rosen'a haber vermen lazım. | Open Subtitles | سوف تحتاجين لاشراك د/روزن فى هذا الامر قبل ان تجعلى اطباء السيناتورة يرو هذا الملف |
Eyalet çapındaki seçim anketi gösteriyor ki Senatör Walsh bu mesajla büyük bir taban kazandı. | Open Subtitles | اقتراح أولي على مستوى الولاية يقترح أن السيناتورة " والش " قد اكتسبت شعبية بهذا الخطاب |
Burada ne yaparsak yapalım, Arınma Gecesinde bu ev ve Senatör tehlikede. | Open Subtitles | بغض النظر ما نقوم به هنا في هذا المنزل، السيناتورة ستكون معرضة للخطر في ليلة "التطهير"، هل تفهمني؟ |
Risk alıyorsun Senatör. | Open Subtitles | تواجهين المخاطر، أيتها السيناتورة. |
Benim Senatör kadar hoş bir siyasi kimliğim yok. | Open Subtitles | أنا لست صائب سياسي مثل السيناتورة. |
İlk olarak, Başkan Senatörün Beyaz Saray için verdiği önergeyi destekleyecek. | Open Subtitles | قبل كل شيء , رئيس الدولة سيدعم محاولة السيناتورة للوصول الى البيت الابيض |
Bir Senatörü, emirlerini yerine getirmeye zorlaması için Nina Theroux'u kullandın. | Open Subtitles | تستخدم قدرة"نينا"للسيطرة على السيناتورة من اجل مصلحتك |