"السَمْع" - Translation from Arabic to Turkish

• duymak

SOYLEYECEKLERiMi duymak iSTEMEZSiN,
الذي وَصلتُ إلى الرأي , أنت حقاً لا تُريدُ السَمْع

Bunu asla söylemezdim ama duymak güzel.
إستمعْ، أنا أبداً لا يَقُولُ ذلك، لكن من اللّطيف السَمْع.

Dinliyor, ama duymak istemiyor.
هو يَستمعُ إلى كُلّ شيءِ لَكنَّه لا يُريدُ السَمْع

Çünkü onlara duymak istediklerini söylerim.
' يَجْعلُ أنا أُخبرُهم الذي يُريدونَ السَمْع.

Benim duymak istediğimde buydu.
تَعْرفُ، أنا سَأُحاولُ وأَحْلُّه. ذلك الذي أَحْبُّ السَمْع.

Keman seslerinden duymak zor oluyor.
من الصعب السَمْع خلال كُلّ تلك الكماناتِ.

Kıza yalan söyledim, ona duymak istediklerini söyledim.
كَذبتُ إلى البنتِ، أخبرَها الذي أرادتْ السَمْع.

Hayır, sizden başka bir şey duymak istemiyorum.
لا، أنا لا أُريدُ السَمْع أي شئ آخر منك رجال.

Ne duymak istediklerini tam olarak biliyorum. Yardımcı olmayı çok isterim.
بالتأكيد، أَعْرفُ بالضبط الذي يُريدونَ السَمْع.

Sanırım burada olmanın... ..nasıl birşey olduğunu duymak istiyorsun.
أَحْزرُ بأنّك تُريدُ السَمْع... ... حولكَمْيَشْعرُلِكي يَكُونَهنا.

A planı bu kadar iyi gittiğine göre, B planının ne olduğunu duymak isterim tabii varsa.
حَسناً، منذ خطةِ A تَذْهبُ جيّدة جداً، أنا أَحبُّ السَمْع عن الخطةِ B، على إفتراض أنَّ عِنْدَكَ واحد.

Bütün aşçıların duymak istediği şey bu.
ذلك الذي كُلّ طباخ يَحْبُّ السَمْع.

Polisler onun hakkında bir şey duymak istemiyorlar.
الشرطة لا يُريدونَ السَمْع عنه.

Çocuklar hastalıklı bir şey duymak ister misiniz ?
أنت رجال يُريدونَ السَمْع شيء مريض؟

İşte bunu duymak istiyorum.
أنا سَآخذُ 20 حبةَ... ذلك الذي أَحْبُّ السَمْع.

Sen insanlara duymak istediklerini söylüyorsun.
- لا يَقُولُه. تَقُولُ مهما تَعتقدُ شخص ما يُريدُ السَمْع.

Çok bilmişliğim insanlara duymak istediklerini söylemem.
الأجوبة الصعبة... ... ناسيالصادقون الذي يُريدونَ السَمْع.

Ma'Dere'in aşk hayatını duymak istemiyorum.
أنا لا أَستطيعُ السَمْع عن Ma'Dere تَحْصلُ على نزوتِها على.

- Artık Tanrı lafı duymak istemiyoruz.
- نحن لا نُريدُ السَمْع عن اللوردَ أكثر!